Demokratik Bölgeler Partisi (DBP),5 Haziran 2015 tarihinde Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda gerçekleşen hain saldırıda yaşamını yitirenleri andı. Merkez Yürütme Kurulu (MYK) tarafından yapılan açıklamada, katliamın 10. yıl dönümünde, "Bu topraklara barışı, adaleti ve eşitliği mutlaka getireceğiz" sözü yinelendi.

Unutulmayan Katliamın İzleri

5 Haziran 2015 tarihinde, HDP mitingi sırasında meydana gelen bombalı saldırı, halkın barış ve demokrasi taleplerine karşı yapılmıştı. İki bombanın aynı anda patlaması sonucu 5 kişi hayatını kaybederken, yüzlerce kişi yaralanmıştı. DBP, bu saldırının sadece bedenlere değil, aynı zamanda birlikte yaşama umuduna ve halkların kardeşliğine yönelik olduğunu vurguladı. Bu acı olay, bölgedeki toplumsal huzuru hedef almıştı.

Saldırının faili Orhan Gönder'in yargılanarak ceza almasına rağmen, DBP, kamu görevlilerinin sorumluluğuna dikkat çekti. Açıklamada, "Kamuoyuna açık ihbarlara, otel kayıtlarına, istihbarat bilgilerinin ortada olmasına rağmen saldırıyı engellemeyen ve görevini yapmayan kamu yetkilileri hakkında tek bir işlem yapılmadı" ifadeleri yer aldı. Bu durum, adaletin tam olarak sağlanmadığı eleştirisini beraberinde getirdi.

DBP'den Barış ve Adalet Vurgusu

DBP, yargının tarafsızlığını yitirdiği ve cezasızlığın kural haline geldiği bir dönemde bile, bu katliamı unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını belirtti. Her saldırının kendilerini korkutmak ve sindirmek için planlandığını, ancak her seferinde birlik, dayanışma ve inatlarının daha da büyüdüğünü ifade ettiler. 5 Haziran'da yitirilen canları sevgi ve özlemle anarken, şu sözleri yinelediler:

"Bu topraklara barışı, adaleti ve eşitliği mutlaka getireceğiz."

DBP'nin bu kararlı duruşu, bölgedeki barış umutlarını yeşertmeye devam ediyor. Katliamın acısı hala taze olsa da, adalet ve eşitlik mücadelesi kararlılıkla sürdürülüyor.

Geleceğe Umutla Bakmak

5 Haziran katliamı, Türkiye'nin yakın tarihine kara bir leke olarak geçti. Ancak bu acı olay, aynı zamanda barış ve demokrasi mücadelesini daha da güçlendirdi. DBP'nin açıklamaları, bu mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini gösteriyor. Bölge halkı, adaletin sağlanması ve kalıcı barışın tesis edilmesi için umutla beklemeye devam ediyor. Bu tür acıların bir daha yaşanmaması için, tüm toplumun sorumluluk alması gerektiği unutulmamalıdır.