Prof. Dr. Ahmet Ercan, 23 Nisan'da yaşanan depremin ardından Kanal İstanbul projesi hakkında çarpıcı uyarılarda bulundu. İstanbul'un son doğal rezervuarı olan Küçükçekmece-Sazlıdere-Durusu hattının korunması gerektiğini vurgulayan Ercan, projenin olası sonuçlarına dikkat çekti.
Kanal İstanbul Depremi Tetikler Mi?
Ahmet Ercan, Kanal İstanbul projesinin İstanbul'un deprem riskini nasıl etkileyeceğine dair endişelerini dile getirdi. Projenin, bölgedeki fay hatları üzerindeki stresi artırabileceğini ve dolayısıyla deprem riskini tetikleyebileceğini savundu. Ercan'ın açıklamaları şu şekilde:
"Öngörüsüz davranışlar 18 milyonluk bir kente kara günler gösterebilir."
Ercan, İstanbul'un deprem açısından hassas bir bölgede bulunduğunu ve bu nedenle her türlü yapısal değişikliğin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Kanal İstanbul gibi büyük ölçekli projelerin, bölgedeki ekolojik dengeyi bozabileceği ve deprem riskini artırabileceği uyarısında bulundu.
İstanbul İçin Alternatif Çözümler Neler?
Ahmet Ercan, Kanal İstanbul projesi yerine, İstanbul'un deprem riskini azaltmaya yönelik alternatif çözümlerin değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bu çözümler arasında:
- Mevcut yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesi
- Yeni yapıların deprem yönetmeliklerine uygun olarak inşa edilmesi
- Deprem bilincinin artırılması
- Kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması
Ercan, bu önlemlerin alınmasıyla İstanbul'un deprem riskine karşı daha dirençli hale getirilebileceğini ve olası bir depremde can kayıplarının en aza indirilebileceğini ifade etti.
Ahmet Ercan'ın Kanal İstanbul projesi hakkındaki uyarıları, projenin olası riskleri ve alternatif çözümler üzerine önemli bir tartışma başlatmıştır. İstanbul'un geleceği için kritik bir öneme sahip olan bu konuda, uzman görüşlerinin dikkate alınması ve bilimsel verilere dayalı kararlar alınması gerekmektedir. Kanal İstanbul projesi hayata geçirilirse, İstanbul'u bekleyen olası sonuçlar hakkında daha fazla araştırma yapılması ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, 18 milyonluk metropol için telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğabilir.