28 Nisan 2025 Pazartesi

Ankara'da Öğrenci Protestosuna Sert Müdahale! Gözaltılar Şoke Etti

Ankara'da üniversite öğrencilerinin düzenlediği protesto yürüyüşüne polis müdahalesi damga vurdu. "Gençlik ayakta, geleceği için yürüyor!" sloganıyla bir araya gelen öğrenciler, Adalet Bakanlığı'na yürümek isterken polisin sert müdahalesiyle karşılaştı. Olayda çok sayıda öğrenci ve bir gazeteci gözaltına alındı. Ankara Valiliği'nin açıklaması ise tartışmaları alevlendirdi.

Öğrencilere Orantısız Müdahale

25 Nisan Cuma günü Konur Sokak'ta toplanan Bilkent, ODTÜ, Ankara, Gazi, TED ve Hacettepe üniversitelerinden öğrenciler, ortak bir basın açıklaması yapmak amacıyla Adalet Bakanlığı'na yürüyüşe geçti. Ancak polis, yürüyüşün "kanunsuz" olduğunu belirterek öğrencilere müdahale etti. Müdahale sırasında öğrenciler yerlere yatırılarak ters kelepçe takıldı. Öğrenciler, "Kadınlar ölürken polis neredeydi?" ve "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" sloganlarıyla tepki gösterdi.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Avukat Ekin Öztürk Yılmaz ve BirGün muhabiri Havva Gümüşkaya'nın da aralarında bulunduğu 30 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Valiliğin Açıklaması Tepki Çekti

Ankara Valiliği'nin sosyal medyada dolaşan gözaltı videolarına ilişkin yaptığı açıklama, sosyal medyada büyük tepkiyle karşılandı. Valiliğin açıklaması "transfobik" olmakla eleştirildi. Valilik açıklamasında, "25 Nisan 2025 günü saat 21.00 sıralarında Çankaya İlçemiz Konur Sokak üzerinde yasadışı eylem yapan 300 kişilik grubun, polisin dağılmaları yönündeki uyarılarını dikkate almayarak yürüyüşe geçmeleri ve polise karşı mukavemet etmeleri üzerine, gruba müdahale edilmiştir" ifadelerine yer verdi.

İfade Özgürlüğü Tartışmaları Alevlendi

Ankara'daki öğrenci protestosuna yönelik polis müdahalesi, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve protesto hakkı konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Öğrencilerin barışçıl bir şekilde düşüncelerini ifade etme hakkının engellenmesi, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Hukukçular, polisin orantısız güç kullandığını ve gözaltıların yasal dayanağının olmadığını savunuyor. Bu tür olayların, demokratik bir toplumda kabul edilemez olduğu vurgulanıyor.

Bu olay, Türkiye'deki üniversite öğrencilerinin geleceğe dair kaygılarını ve taleplerini dile getirme çabalarının bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Öğrencilerin bu tür eylemleri, toplumun farklı kesimlerinde de destek buluyor ve dayanışma duygusunu güçlendiriyor. Ancak, yetkililerin bu tür protestolara yaklaşımı ve polis müdahalesi, Türkiye'deki demokrasi ve insan hakları standartları konusunda soru işaretleri yaratmaya devam ediyor.

İlgili Haberler