BirGün Yöneticilerine Şok Dava! Akın Gürlek Haberiyle Hapis İsteniyor!
Gündem

BirGün Yöneticilerine Şok Dava! Akın Gürlek Haberiyle Hapis İsteniyor!


11 June 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 13 June 2025

BirGün gazetesi yöneticileri, yayımladıkları bir haber nedeniyle davalık oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in adının geçtiği haber gerekçe gösterilerek BirGün yöneticileri İbrahim Aydın, Uğur Koç ve Yaşar Gökdemir hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istendi. Dava, basın ve ifade özgürlüğü açısından tartışmaları da beraberinde getirdi.

Davanın Arka Planı

Davanın temelini, BirGün'ün 7 Şubat 2025 tarihinde birgun.net'te yayımlanan "Yandaş Sabah’tan Akın Gürlek’e makamında ziyaret" başlıklı haber oluşturuyor. Haberde, Sabah gazetesinin Başsavcı Gürlek'i makamında ziyaret ettiği belirtilmişti. Savcılık, haberde kullanılan ifadelerin "küçük düşürücü" olduğunu ve "ifade özgürlüğü sınırlarını aştığını" iddia ediyor.

İddianamede, Gürlek'in "muhalefetin seyyar giyotin olarak adlandırdığı" şeklindeki ifadeyle itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı ileri sürülüyor. Ayrıca haberin, kamu görevi yapan bir savcıyı "terör örgütlerine hedef göstermek" amacı taşıdığı öne sürülüyor. Savcılığın değerlendirmesine göre, Gürlek'in geçmişte terörle mücadele yargılamalarında görev aldığı ve bazı örgütlerce hedef gösterildiği gerekçesiyle, haberin bu yönüyle "servis mahiyetinde" olduğu iddia ediliyor.

İstenen Cezalar ve Suçlamalar

BirGün Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aydın, Yayın Koordinatörü Uğur Koç ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yaşar Gökdemir hakkında "kamu görevlisine alenen hakaret" ve "terörle mücadele eden kişiyi hedef gösterme" suçlarından toplamda 2 ila 5 yıl arası hapis cezası isteniyor. Ayrıca, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi kapsamında bazı haklardan yoksun bırakılmaları da talep ediliyor. Aynı gün gözaltına alınan Yayın Koordinatörü Berkant Gültekin hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

Davanın ilk duruşması 30 Haziran’da İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Bu dava, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Gazetecilik faaliyetlerinin bu şekilde yargı konusu yapılması, medya kuruluşları ve hukuk örgütleri tarafından eleştiriliyor.

Bu tür davalar, gazetecilerin ve medya kuruluşlarının otosansür uygulamasına yol açabileceği endişesini de beraberinde getiriyor. Basının özgürce haber yapabilmesi, toplumun doğru ve eksiksiz bilgilendirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Bu nedenle, davanın seyrinin yakından takip edilmesi ve adil bir yargılama sürecinin sağlanması gerekiyor.

Davanın sonucunda verilecek karar, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü standartları açısından önemli bir emsal teşkil edecek. Umuyoruz ki, adil bir karar verilerek basın özgürlüğünün korunması sağlanır ve gazetecilerin görevlerini serbestçe yerine getirebilmelerinin önü açılır.