Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük, son yazısında CHP ve seküler kesimi hedef alarak çarpıcı iddialarda bulundu. Küçük, bu kesimlerin kendilerini ayrıcalıklı gördüğünü ve bu durumun kabul edilemez olduğunu savundu. Yazısında 17-25 Aralık sürecine de değinen Küçük, o dönemde AKP'lilerin sokağa çıkmadığını ancak CHP ve seküler kesimin farklı bir tutum sergilediğini belirtti.
Yolsuzluk İddiaları ve Sokak Protestoları
Cem Küçük, yazısında İBB'ye yönelik yolsuzluk, rüşvet ve terör operasyonlarına da değindi. MASAK raporlarının ortada olduğunu ve çok sayıda tanığın bulunduğunu vurgulayan Küçük, bu iddiaların tartışılmasının zorunlu olduğunu ifade etti. "Dünyanın her yerinde yolsuzluk ortaya çıksın diye sokaklara çıkılır, bizde ortaya çıkmasın diye!" diyen Küçük, bu durumun çifte standart olduğunu savundu.
17/25 Aralık darbe girişiminde yolsuzluk iddialarıyla ortalığı yıkanların şimdi İBB hakkındaki iddiaların soruşturulmasını istemediğini belirten Küçük, bu durumun tutarsızlık olduğunu dile getirdi. Küçük, öğrencileri sokağa döküp politize etmenin, camilere zarar vermenin ve ortamı germenin yanlış olduğunu vurguladı.
Ayrıcalık İddiası ve Tahammülsüzlük
Cem Küçük, seküler ve CHP'li bazı kesimlerin inanılmaz derecede tahammülsüz olduklarını ve gazetecilere karşı da aynı tutumu sergilediklerini belirtti. "Arkadaş herkes gibi sizler de yargılanırsınız. Ayrıcalığınız yok. Olamaz da." diyen Küçük, herkesin eşit şartlarda yargılanması gerektiğini vurguladı.
Küçük, geçmişte TÜSİAD'a dokunulamazken şimdi dokunulduğunu, eskiden doğru düzgün vergi verilmezken şimdi herkesten toplandığını örnek göstererek, ayrıcalıkların ortadan kalktığını savundu. Özgür Özel'in "CHP istese tek parti olarak devam edecekken demokratik seçimlerle ülkeyi tanıştıran partidir" sözüne Atilla Yayla'nın cevabını da hatırlatan Küçük, CHP'nin bu adımı atmaya mecbur kaldığını ve bürokratik vesayet sistemi üzerinden hakimiyetini uzun süre sürdürdüğünü ifade etti.
CHP'nin Geçmişi ve Eleştiriler
Cem Küçük, CHP'nin geçmişteki bazı tutumlarını da eleştirdi. CHP'nin 1960 darbesine destek verdiğini, 1971'i desteklediğini ancak cunta sola yönelince ezildiğini, 28 Şubat ve başörtüsü zulmünün mimarı olduğunu ve 2007 e-Muhtıra'sını, AK Parti'yi kapatma davasını savunduğunu hatırlattı. Küçük, AYM eliyle yıllarca istedikleri her kararı çıkarttıklarını belirtti.
AK Parti'yi destekleyen medyada her görüşten insanın çalıştığını ancak muhalif medyada çaycı, şoför bile AK Parti'yi destekleyemediğini ve destekleyeni işten attıklarını iddia eden Küçük, bu durumun farklı görüşlere tahammülsüzlüğün bir göstergesi olduğunu savundu.
Cem Küçük'ün bu çarpıcı iddiaları, siyaset gündemine bomba gibi düştü. CHP ve seküler kesimin bu iddialara nasıl bir yanıt vereceği merakla bekleniyor. Bu tartışmaların, önümüzdeki günlerde daha da alevlenmesi bekleniyor.
