CHP'nin 21. Olağanüstü Kurultayı'nda, 2023'te kurulan delege pazarının etkileri sürerken, bu kez liste delinmesine karşı delegeler üzerinde "baskı" kurulduğu iddiaları gündeme geldi. Özgür Özel'in tek aday olarak liderliğe seçildiği kurultayda, Genel Merkez'in parti yönetimi için de işi sıkı tuttuğu belirtiliyor. Muhaliflerin PM için oluşturduğu 'Denge ve Dayanışma Listesi'ne oy verilmemesi için teşkilatların baskı altına alındığı öne sürülüyor.

Tehdit İddiaları ve Gerekçesi

İddialara göre, delegelerin büyük çoğunluğunu oluşturan il ve ilçe başkanlarına, "Genel Merkez'in listesine oy vereceksiniz. Yoksa sizi görevden alırız" şeklinde tehditler savruldu. Genel Merkez'in muhaliflere karşı baskı oluşturmasının sebebi ise, "Cumhurbaşkanlığı seçimine gidilen süreçte herhangi bir yara almadan yola devam etme" olarak gösteriliyor. Özgür Özel'in PM'de herhangi bir muhalefet istemeden yoluna devam etmesinin parti için daha olumlu olacağı düşünülüyor.

Kurultay Süreci ve Muhaliflerin Eleştirileri

Muhalifler, kurultay süresinin kısalığının da hazırlıklarını olumsuz etkilediğini savunuyor. İki haftalık kongre sürecinin büyük bölümünün 9 günlük Ramazan Bayramı tatiline denk geldiği, bunun ise çalışmaları olumsuz etkilediği belirtiliyor. Listenin delinememesinde PM'ye aday sayısının düşüklüğünün de etkili olduğu bildiriliyor.

Aday Sayısındaki Azalma ve Etkileri

Önceki kongrede 488 olan aday sayısının 181'e gerilediği, bunun da sonuçta etkili olduğu belirtiliyor. PM'ye aday sayısının azlığının taban oyu etkilediği ifade ediliyor. Muhalifler, "Bir önceki kurultaydaki gibi 488 aday PM için yarışmış olsaydı muhaliflerin aldığı oylar ile en az 5 kişi listeyi delip Parti Meclisi'ne girebilirdi" değerlendirmesinde bulunuyor.

CHP'deki bu kurultay süreci, parti içinde yaşanan güç mücadelesini ve farklı görüşlerin temsilini gündeme getiriyor. Tehdit iddiaları ve muhaliflerin eleştirileri, önümüzdeki dönemde CHP'nin izleyeceği politikalar ve parti içi demokrasi anlayışı açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor.