29 Nisan 2025 Salı

Depremde Yıkılan Bina "Hasarsız" Raporu! Büyük Skandal mı?

6 Şubat depremlerinin ardından büyük yıkımın yaşandığı Malatya'da, Hakimbey Apartmanı'nın "hasarsız" olarak değerlendirildiği ortaya çıktı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün hazırladığı rapor, 78 kişinin ölümüne neden olan bu yıkımla ilgili büyük bir soru işaretine neden oldu.

Büyük Skandal mı?

Hakimbey Apartmanı'nın enkazında yakınlarını kaybedenler, bu raporun kabul edilemez olduğunu belirtiyor. "Nasıl olur da bir bina yıkılır ve 'hasarsız' raporu verilir?" diye soran vatandaşlar, sorumluların hesap vermesini talep ediyor. Bu durum, deprem sonrası yapılan hasar tespit çalışmalarının ne kadar güvenilir olduğu sorusunu da gündeme getiriyor. Depremde can kayıplarının yaşandığı binalara verilen bu tür raporlar, büyük bir skandal olarak değerlendiriliyor.

Hasar Tespit Süreçleri Nasıl İşliyor?

Türkiye'de hasar tespit süreçleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belirlenen kriterlere göre yürütülüyor. Ancak, bu süreçlerin ne kadar şeffaf ve doğru olduğu her zaman tartışma konusu olmuştur. Uzmanlar, hasar tespitlerinin daha titizlikle yapılması ve bağımsız denetim mekanizmalarının oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, bu türden hataların tekrarlanması kaçınılmaz olacaktır. Hasar tespit süreçlerindeki olası hatalar, gelecekte yaşanabilecek olası depremlerde daha büyük facialara yol açabilir.

Sorumlular Kimler?

Hakimbey Apartmanı'na "hasarsız" raporu veren yetkililer hakkında soruşturma başlatılması bekleniyor. Bu raporun hangi gerekçelerle verildiği, binanın gerçekten hasarsız olup olmadığı gibi soruların yanıtlanması gerekiyor. Ayrıca, binanın yapımında görev alan mühendisler ve müteahhitlerin de sorumluluğu araştırılmalı. Depremde yaşanan can kayıplarının sorumlularının adalet önüne çıkarılması, toplumun vicdanını rahatlatacaktır.

Bu olay, Türkiye'deki yapı denetim sisteminin ne kadar yetersiz olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Deprem gerçeğiyle yaşayan bir ülke olarak, daha güvenli yapılar inşa etmek ve mevcut yapı stokunu güçlendirmek zorundayız. Aksi takdirde, benzer acıların yaşanması kaçınılmaz olacaktır.

İlgili Haberler