Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 Mayıs 1864 Çerkes Sürgünü'nün yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayınlayarak, bu tarihi acıyı unutmadıklarını ve Çerkes kardeşlerinin acılarını yürekten paylaştıklarını ifade etti. Erdoğan'ın mesajı, Çerkes toplumunda büyük yankı uyandırdı. Peki, Erdoğan'ın mesajında neler vardı ve Çerkes Sürgünü'nün önemi nedir?

Çerkes Sürgünü: Tarihi Bir Travma

Çerkes Sürgünü, 21 Mayıs 1864 tarihinde Rus İmparatorluğu tarafından Kafkasya'da yaşayan Çerkes halkının zorla topraklarından sürülmesini ifade eder. Bu sürgün, Çerkesler için büyük bir travma olmuş, yüz binlerce insan hayatını kaybetmiş veya farklı coğrafyalara dağılmıştır. Sürgün, Çerkes kimliğinin ve kültürünün korunması açısından önemli bir dönüm noktasıdır.

• Sürgün, Rus-Kafkas Savaşı'nın ardından gerçekleşti.
• Çerkesler, Osmanlı İmparatorluğu topraklarına ve diğer ülkelere göç etmek zorunda kaldı.
• Sürgün sırasında açlık, hastalık ve şiddet nedeniyle çok sayıda insan yaşamını yitirdi.

Erdoğan'ın Duygusal Mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çerkes Sürgünü'nün yıl dönümü nedeniyle yayınladığı mesajda şu ifadelere yer verdi:

“Çerkes kardeşlerimizin Kafkasya’dan, ana vatanlarından haksızca, hukuksuzca, insanlık dışı yöntemlerle sürgün edilmelerinin yıl dönümünde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet niyaz ediyor, yaşanan tarifsiz acıları yürekten paylaşıyorum."

Erdoğan'ın bu mesajı, Çerkes toplumunun acısını paylaştığını ve Türkiye'nin Çerkeslere verdiği önemi vurguluyor.

Çerkeslerin Türkiye'deki Yeri

Çerkesler, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan itibaren ülkenin önemli bir parçası olmuşlardır. Kültürlerini yaşatma ve kimliklerini koruma konusunda her zaman destek görmüşlerdir. Türkiye, Çerkes diasporasının en yoğun olduğu ülkelerden biridir. Çerkesler, Türkiye'nin sosyal, kültürel ve ekonomik hayatına önemli katkılar sağlamaktadırlar. Türkiye, Çerkes kültürünün yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için çeşitli çalışmalar yürütmektedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Çerkes Sürgünü'nün yıl dönümünde yayınladığı mesaj, bu tarihi acının unutulmadığını ve Türkiye'nin Çerkes kardeşleriyle dayanışma içinde olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu mesaj, Çerkes toplumunda büyük bir memnuniyet yaratmış ve Türkiye ile Çerkesler arasındaki bağları daha da güçlendirmiştir.