Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İsrail'in Filistin'deki soykırımına ve İran'a yönelik saldırılarına sert tepki gösterdi. Erdoğan, "İran'ın, İsrail'in bu haydutluğu karşısında, bu devlet terörü karşısında, kendisini savunması son derece doğal, meşru, hukuki bir haktır" ifadelerini kullandı.

Gazze'deki Soykırım ve İsrail'in Saldırıları

Erdoğan, İsrail'in saldırılarının çok daha vahim ve barbarca bir boyut kazandığını belirterek, Gazze'de hayata tutunmaya çalışan 2 milyon masum sivilin açlığa, susuzluğa ve ilaçsızlığa mahkum edildiğine dikkat çekti. İsrail'in yardım dağıtım noktalarına yığılan mazlumların üzerine mermi ve bomba yağdırdığını, her gün açlıktan kıvranan yüzlerce insanı katlettiğini vurguladı.

Erdoğan, "İkinci Dünya Savaşı'nın en dehşetli fotoğrafları, videoları, bugün Gazze'den gelen görüntüler yanında, inanın, çok ama çok masum kalıyor. Avrupa'daki o Holokost sürecinde, Gazze'deki kadar dehşetli, Gazze'deki kadar acı, insanlık dışı, vicdan dışı, Gazze'dekine benzer görüntüler oluşmamıştır. Netanyahu, soykırım suçunda, zalim Hitler'i çoktan geride bırakmıştır. Umarız, akıbeti aynı olmaz" dedi.

Erdoğan, Netanyahu'nun uluslararası bağımsız bir yargının önüne çıkarak işlediği cinayetlerin hesabını bu dünyada vermesini umduğunu ifade etti. İsrail'in Gazze'de soykırım suçu işlerken, Lübnan, Suriye ve Yemen'e de saldırdığını, Batı Şeria'da sivil yerleşim yerlerine saldırarak masumları öldürdüğünü ve adım adım işgal ettiğini belirtti.

İran'ın Savunma Hakkı ve Uluslararası Toplumun Sessizliği

Erdoğan, İsrail'in İran'daki bazı hedeflere saldırarak haydutluk sahasını genişlettiğini belirterek, "İran'ın, İsrail'in bu haydutluğu karşısında, bu devlet terörü karşısında, kendisini savunması son derece doğal, meşru, hukuki bir haktır. İran; hukuk tanımayan, kural tanımayan, ilkesi olmayan, şımarık, şımartılmış, gözü dönmüş bir ülke tarafından çok açık bir şekilde saldırıya uğramıştır" dedi.

Erdoğan, İsrail'in saldırılarının İran'ın nükleer müzakereleri devam ederken düzenlendiğini ve kendisi nükleer silahlara sahip olan İsrail'in hiçbir uluslararası kuralı tanımadığını vurguladı. Erdoğan, bütün dünyanın gözleri önünde yapılan bu saldırganlık karşısında, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası kurumlar ve devletlerin sessiz kalmasına ve hatta bazılarının bu haydutluğa alenen destek vermesine tepki gösterdi.

Erdoğan, "Gazze'de, tam 620 gündür insanlığın utancı olan bir tablo yaşanırken sükut edenler, şimdi ateş hızla tüm bölgemize yayılırken, yine derin bir sessizliğe bürünmüşlerdir. Bu saldırganlık, bu kural tanımazlık, bu devlet terörü ve haydutluk karşısında sessiz kalmak, olan bitene özellikle rıza göstermektir. İsrail'in, bu şımarıklığına destek verenler kadar, sessiz kalanların da eline, alnına, katledilen sivillerin, öldürülen bebeklerin, çocukların kanı sıçramıştır ve o kan lekesi o ellerden, o alınlardan asla temizlenmeyecektir" dedi.

Türkiye'nin Tutumu ve Bölgesel İstikrar Çağrısı

Erdoğan, Türkiye'nin hem Gazze'ye hem de Suriye, Lübnan, Yemen ve İran'a yönelik bu insanlık dışı saldırganlığın durması için elinden geleni yaptığını ve yapmaya devam edeceğini belirtti. İsrail'in İran'a yönelik terör saldırılarını da çok yakından takip ettiklerini ve bu saldırıların Türkiye'ye olası etkileri konusunda bütün kurumların teyakkuz halinde olduğunu söyledi. Her türlü olumsuzluğa karşı hazırlıkların yapıldığını ve yapılmaya devam edildiğini vurguladı.

Erdoğan, "Biz çatışmanın, şiddetin, zulmün tarafında değil, hakkın, adaletin, diyalog ve diplomasinin tarafındayız" dedi. Türkiye'nin barış için tüm samimiyetiyle çabaladığını ancak saldırgana hak ettiği cevabı vereceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamaları, Türkiye'nin bölgesel istikrara verdiği önemi ve Filistin halkının yanında durma kararlılığını bir kez daha ortaya koymuştur. İsrail'in saldırgan politikalarına karşı uluslararası toplumun daha etkin bir şekilde harekete geçmesi ve bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için Türkiye'nin çabaları devam edecektir.