Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Denizi'nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından İstanbul'a gelerek AFAD İl Müdürlüğü'nde kurulan kriz merkezinde incelemelerde bulundu. Bakanlar ve yetkililerden brifing alan Erdoğan, depremin etkilerini değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamaları, vatandaşların yüreğine su serpti.

Erdoğan'dan Vatandaşlara Güven Mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından yaptığı açıklamada, depremden etkilenen tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti. Arama tarama faaliyetleri sonucunda herhangi bir can kaybının yaşanmamasının sevindirici olduğunu belirten Erdoğan, devletin tüm birimleriyle 7/24 teyakkuz halinde olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Vatandaşlarımız müsterih olsun. Devlet olarak tüm birimlerimizle 7/24 teyakkuz halinde kalmaya, milletimiz için çalışmaya devam edeceğiz," dedi.

Kriz Merkezinde Koordinasyon Toplantısı

Erdoğan, AFAD merkezindeki koordinasyon toplantısında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve İstanbul Valisi Davut Gül ile bir araya geldi. Toplantıda, depremin etkilerini en aza indirmek için atılan ve atılacak adımlar değerlendirildi. Erdoğan, ilgili bakanlara gerekli talimatları verdi.

Deprem ve Türkiye'nin Konumu

Türkiye, jeolojik konumu nedeniyle sık sık depremlerle karşı karşıya kalan bir ülkedir. Ülke, farklı tektonik plakaların kesişim noktasında yer almaktadır. Bu durum, Türkiye'de deprem riskinin yüksek olmasına neden olmaktadır. Özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF) ve Batı Anadolu Fay Zonu (BAFZ) gibi aktif fay hatları üzerinde bulunan şehirlerimizde deprem riski daha da artmaktadır. Bu fay hatları üzerinde geçmişte birçok büyük deprem meydana gelmiştir.

• Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF)
• Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF)
• Batı Anadolu Fay Zonu (BAFZ)

Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmesi ve depreme karşı hazırlıklı olması büyük önem taşımaktadır. Bireysel ve toplumsal bilinçlenme, yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi, acil durum planlarının hazırlanması ve uygulanması, deprem riskini azaltacak önemli adımlardır.

Erdoğan'ın İstanbul depremi sonrası yaptığı açıklamalar, devletin afetlere karşı hazırlıklı olduğunu ve vatandaşların yanında olduğunu göstermesi açısından büyük önem taşıyor. Devletin tüm imkanlarıyla depremzedelerin yanında olması, yaraların sarılması ve normal hayata dönüşün hızlandırılması için kritik bir rol oynayacaktır.