Erdoğan'ı Protesto Eden Gençlere Şok! Mahkeme Kararı Ne Oldu?
Gündem

Erdoğan'ı Protesto Eden Gençlere Şok! Mahkeme Kararı Ne Oldu?


11 June 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 13 June 2025

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TRT World Forum'daki konuşması esnasında İsrail ile ticareti protesto eden 9 gencin "işkence ve kötü muamele" iddialarıyla ilgili yaptıkları şikayetlerin reddedilmesine yönelik açtıkları davada karar çıktı. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, gençlerin başvurusunu reddetti. Bu karar, tartışmaları alevlendirirken, sürecin Anayasa Mahkemesi'ne taşınacağı belirtildi.

Protesto ve Şikayet Süreci Nasıl Gelişti?

Olay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı bir forumda, gençlerin İsrail ile devam eden ticari ilişkilere dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirdiği bir protesto ile başladı. Protesto esnasında yaşananlar ve sonrasında gözaltına alınan gençlerin iddiaları, kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Gençler, gözaltı sürecinde işkence ve kötü muameleye maruz kaldıklarını öne sürerek şikayetçi olmuşlardı.

Bu şikayetlerin ardından yapılan incelemelerde, soruşturma izni verilmemesi kararlaştırılmıştı. Gençler ise bu kararın iptali için mahkemeye başvurmuşlardı. Ancak İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, yapılan başvuruyu reddederek, ilk kararı onadı. Bu durum, gençlerin hukuki mücadelesinde yeni bir aşamaya geçileceğini gösteriyor.

Mahkeme Kararı Ne Anlama Geliyor?

Mahkemenin bu kararı, gençlerin iddialarının yargı tarafından yeterli bulunmadığı anlamına geliyor. Ancak, sürecin henüz tamamlanmadığı ve Anayasa Mahkemesi'nin vereceği kararın belirleyici olacağı unutulmamalı. Bu karar, benzer durumlarda yargının nasıl bir tutum sergileyeceği konusunda da önemli bir işaret olarak değerlendirilebilir.

Türkiye'de ifade özgürlüğü ve protesto hakkı gibi temel haklar sık sık tartışma konusu oluyor. Bu tür olaylar, bu tartışmaları daha da alevlendirerek, hukuki süreçlerin ve yargı kararlarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Bu tür olayların yaşanmaması için neler yapılmalı? İşte bazı öneriler:

  • İfade özgürlüğünün sınırları net bir şekilde belirlenmeli.
  • Protesto hakkının kullanımı yasal çerçevede güvence altına alınmalı.
  • Gözaltı süreçlerinde insan haklarına saygı gösterilmeli.
  • Şikayet mekanizmaları etkin bir şekilde işletilmeli.

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'nin protestocu gençlerin şikayetini reddetmesi, hukuki sürecin henüz sona ermediğini ve davanın Anayasa Mahkemesi'ne taşınacağını gösteriyor. Bu karar, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve protesto hakkı tartışmalarını yeniden gündeme getirirken, Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar büyük bir merakla bekleniyor. Bu süreç, benzer davalar için emsal teşkil edebileceği gibi, Türkiye'deki hukukun üstünlüğü ilkesinin ne kadar etkin bir şekilde uygulandığına dair önemli bir gösterge olacaktır.