19 Mart eylemleri sırasında gözaltına alınıp polis şiddetine maruz kaldığını iddia eden Eren Üner, TBMM'de yaptığı konuşmayla Türkiye'nin gündemine oturdu. Üner, yaşadığı işkenceyi detaylarıyla anlatarak, "Dışarıda olduğum sürece mücadeleye devam edeceğim. Değil 6 saat işkence, 6 sene işkence yapsalar bile mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim" dedi.
Eren Üner'in Meclis'teki İşkence İtirafı
Eren Üner, TBMM'de yaptığı açıklamada, gözaltına alındığı süreçte yaşadıklarını tüm açıklığıyla anlattı. 6 polis memuru tarafından 6 saat boyunca işkence gördüğünü iddia eden Üner, bu süreçte yaşadığı fiziksel ve psikolojik baskıyı detaylarıyla paylaştı. Üner'in bu açıklamaları, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve polis şiddeti iddialarını yeniden gündeme getirdi.
Üner'in açıklamaları şu şekildeydi:
- "Gözaltına alındığım andan itibaren başlayan şiddet, karakolda da devam etti."
- "6 polis memuru, beni saatlerce darp etti, hakaretlerde bulundu."
- "Psikolojik olarak da baskı altında tutuldum, tehditler aldım."
- "Bütün bunlara rağmen mücadelemden vazgeçmeyeceğim."
Polis Şiddeti İddiaları ve Soruşturma Çağrıları
Eren Üner'in işkence iddiaları, Türkiye'de uzun süredir tartışılan polis şiddeti konusunu yeniden alevlendirdi. Birçok sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti, konuyla ilgili soruşturma açılması çağrısında bulundu. Polis şiddetinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan yetkililer, iddiaların titizlikle araştırılması gerektiğini belirtti. Olayın aydınlatılması için bağımsız bir soruşturma komisyonu kurulması da gündeme geldi.
Hukuki Süreç ve Beklentiler
Eren Üner'in avukatları, yaşananlarla ilgili hukuki süreci başlattıklarını duyurdu. İşkence iddialarının yargıya taşınacağını ve sorumluların cezalandırılması için ellerinden geleni yapacaklarını belirttiler. Kamuoyu, Eren Üner'in yaşadıklarının aydınlatılmasını ve adaletin sağlanmasını bekliyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiği de vurgulanıyor.
Eren Üner'in TBMM'deki açıklamaları, Türkiye'de polis şiddeti tartışmalarını yeniden alevlendirirken, olayın hukuki süreci ve soruşturma sonuçları merakla bekleniyor. Bu tür iddiaların ciddiyetle ele alınması ve sorumluların hesap vermesi, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak görülüyor.
