Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki mahrem yapılanmasına yönelik yürüttüğü soruşturmada flaş bir gelişme yaşandı. Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 1'i görevde olmak üzere toplam 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Bu karar, örgütün Deniz Kuvvetleri içindeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.

FETÖ'nün Deniz Kuvvetleri Yapılanması Nasıl Çökertiliyor?

Soruşturma, FETÖ'nün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na sızan ve "mahrem hizmetler" olarak adlandırılan yapılanmasına odaklanıyor. Şüphelilerin, kontörlü sabit hatlar aracılığıyla sivil imamlarla haberleştikleri ve haklarında örgüt üyeliğine dair tanık beyanları bulunduğu tespit edildi. Bu durum, örgütün gizli haberleşme yöntemlerini ve Deniz Kuvvetleri içindeki ağını açığa çıkarıyor.

Gözaltı kararı verilen şüphelilerden 9'unun daha önce ihraç edildiği veya ilişiği kesildiği belirtildi. Bu durum, devletin FETÖ ile mücadele kapsamında attığı adımların bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Ancak, 1 şüphelinin hala görevde olması, örgütün Deniz Kuvvetleri içindeki varlığını sürdürdüğünü gösteriyor.

Operasyon Detayları ve Şüphelilerin Durumu

Şüphelilerin yakalanmasına yönelik Ankara merkezli 3 ilde eş zamanlı operasyon başlatıldı. Operasyonun detayları hakkında henüz ayrıntılı bilgi verilmezken, şüphelilerin sorgularının devam ettiği öğrenildi. Soruşturmanın derinleştirilmesiyle birlikte, yeni gözaltı kararlarının da alınabileceği belirtiliyor.

FETÖ'nün Deniz Kuvvetleri yapılanmasına yönelik bu operasyon, örgütün askeriye içindeki etkisini kırma ve devleti temizleme çabalarının bir parçası olarak görülüyor. Bu tür operasyonların, Türkiye'nin milli güvenliği açısından büyük önem taşıdığı vurgulanıyor.

• Şüphelilerin kontörlü hatlarla haberleştiği tespit edildi.
• Haklarında örgüt üyeliğine dair tanık beyanları bulunuyor.
• Operasyon Ankara merkezli 3 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.

Türkiye, FETÖ ile mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Bu kapsamda, örgütün tüm yapılanmalarının ortaya çıkarılması ve adalete teslim edilmesi hedefleniyor. Deniz Kuvvetleri'ndeki bu son operasyon, bu mücadelenin önemli bir adımı olarak değerlendiriliyor.