Gazze'de Ölüm Sessizliği: Filistinliler Açlığı ve Çaresizliği Anlattı!
Gündem

Gazze'de Ölüm Sessizliği: Filistinliler Açlığı ve Çaresizliği Anlattı!


21 August 20255 dk okuma65 görüntülenmeSon güncelleme: 07 December 2025

Uluslararası Af Örgütü'nün Gazze'de görüştüğü Filistinlilerin anlattıkları, bölgedeki insanlık dramını gözler önüne seriyor. Açlık, hastalık ve zorla yerinden edilmeler arasında hayatta kalmaya çalışan Filistinliler, özellikle hamile ve emziren kadınların yaşadıkları, soykırımın yıkıcı etkilerini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Af Örgütü, İsrail'in Gazze'de tam kapsamlı kara işgali planının "vahşeti katlayacağı" uyarısında bulunarak, devletleri silah transferlerini derhal durdurmaya ve İsrail ile her türlü askeri-temas ilişkisini kesmeye çağırdı.

Gazze'de Yaşanan İnsanlık Dramı

Yerinden edilen Filistinliler, kamplarda yiyecek ve temiz suya erişimin neredeyse imkansız olduğunu belirtiyor. Gebe kadınlar ve anneler, çocuklarına yemek bulamadıkları için kendilerini "kötü anne" olarak hissederken, yaşlılar ve engelliler ise kendilerini ailelerinin sırtında "yük" gibi gördüklerini ifade ediyor. Cebaliye'deki bir kadın, yaşadığı çaresizliği şu sözlerle anlatıyor:

Yedi aylık kızım dört aylık bebek ağırlığında. Onu doyurmak için sütüm yetmiyor, mama ise aşırı pahalı. Çocuklarım açlıktan ağlayarak uykuya dalıyor. Annelik görevimi yerine getiremediğimi hissediyorum.

Dört aylık hamile Hadil ise beslenemediği için büyük kaygılar yaşıyor:

Düşük yapmaktan korkuyorum. Açlığımın bebeğimin kilosuna, sağlığına, hatta doğum kusurlarına yol açacağından endişeleniyorum. Çadırların ortasında onu nasıl bir hayat bekliyor diye düşündükçe paniğe kapılıyorum.

62 yaşındaki Ebu Alaa, aşevinden sadece mercimek çorbasıyla günü geçirdiklerini, ekmeğin haftada bir kez dağıtıldığını dile getiriyor:

Ben açlığa dayanabilirim ama çocuklar dayanamaz. Eskiden komşular birbirine destek olurdu, artık herkes sadece kendi hayatta kalmaya çalışıyor.

66 yaşındaki Nahid, yardım dağıtım noktalarında yaşanan kargaşayı şu sözlerle aktarıyor:

İnsanlar, az önce vurulanların kanının bulaştığı un çuvallarını taşıyordu. Tanıdıklarım bile tanınmaz haldeydi. Açlık ve savaş Gazze’de değerlerimizi bile değiştirdi.

75 yaşındaki Azize ise sağlık sorunları nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkum. İlaç bulamıyor, temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor:

Her gün ‘Yaşaması gerekenler küçük çocuklar, torunlarım’ diye düşünüyorum. Kendimi oğlumun sırtında yük gibi hissediyorum.

Uluslararası Af Örgütü'nden Acil Çağrı

Uluslararası Af Örgütü, Gazze'deki bu vahim tabloyu "soykırımın ağır bir parçası" olarak nitelendiriyor. Yapılan açıklamada, "İsrail tam kapsamlı kara işgaline başlarsa, açlık ve hastalıkla boğuşan siviller olağanüstü boyutlarda acı çekecek" denildi. Örgüt, devletlere silah transferlerini durdurma, yaptırım uygulama ve İsrail'le tüm askeri ilişkileri kesme çağrısında bulundu.

Gazze'de Gazeteciler Hedefte

Gazze'de yaşanan insanlık dramı sadece sivilleri değil, gazetecileri de etkiliyor. İsrail'in saldırıları sonucu birçok gazeteci hayatını kaybederken, gerçeği dünyaya duyurma çabaları da engellenmeye çalışılıyor. Bu durum, Gazze'deki olayların şeffaf bir şekilde aktarılmasını zorlaştırıyor ve uluslararası kamuoyunun doğru bilgilere ulaşmasını engelliyor.

Gazze'de yaşananlar, modern dünyanın gözleri önünde cereyan eden bir insanlık trajedisidir. Açlık, hastalık, ölüm korkusu ve umutsuzluk, Filistinlilerin günlük yaşamının bir parçası haline gelmiştir. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması ve acil önlemler alması gerekmektedir. Aksi takdirde, Gazze'de yaşanan bu trajedi, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecektir.