28 Nisan 2025 Pazartesi

Gözaltı Şoku! 18'lik Gençler Travma mı Yaşıyor? Avukat Anlatıyor

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek gösterisi yapan öğrencilere yönelik gözaltılar ve tutuklamalar gündemde büyük yankı uyandırdı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu gönüllü avukatlarından Tuğba Torun, bu durumu bianet Gündem'e değerlendirerek yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekti. Torun, öğrencilerin gözaltı sürecinde yaşadığı travmaları ve cezaevlerindeki insanlık dışı koşulları aktardı.

Hukuksuz Gözaltılar ve İşkence İddiaları

Avukat Tuğba Torun, yüzlerce öğrencinin hukuksuz bir şekilde gözaltına alındığını ve hatta işkenceye varan muamelelere maruz kaldığını belirtti. Cezaevlerindeki koşulların da insan onuruna aykırı olduğunu vurgulayan Torun, hazırlanan iddianamelerin "kopyala-yapıştır" şeklinde olduğunu ve bireysel suçlamaların neredeyse hiç olmadığını söyledi. 2911 sayılı yasaya muhalefetin cezasının 3 yıl bile olmadığını ve bu suçtan tutuklama yapılmasının hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığını ifade etti.

Torun, bazı öğrencilerin evlerine şafak baskınlarıyla girildiğini hatırlatarak, "Tutuklama neredeyse cezaya dönüştü. İçeride kaldıkları süre, verilebilecek ceza ile denk hale getirildi. Bu, bir hukuk devletiyle açıklanamaz" dedi. Bu durumun, öğrencilerin psikolojisi üzerinde derin yaralar açtığı ve travmalara neden olduğu düşünülüyor.

Cezaevlerindeki İnsanlık Dışı Koşullar

Avukat Torun, cezaevlerinde yaşananlara da değinerek, öğrencilerin temel ihtiyaçlara erişimde yaşadığı zorlukları dile getirdi. Hijyen malzemelerine, yeterli yemeğe ve ilaçlara ulaşmakta güçlük çektiklerini belirten Torun, gözaltı sürecinde fiziksel şiddete maruz kalanların tedaviye erişemediğini aktardı. Kaburgası kırılan, gözü moraran öğrenciler olduğunu ve sağlık raporlarında sorunlar yaşandığını ifade etti.

Torun, öğrencilerle yaptığı görüşmelerde "darba bağlı yaralanma", "taciz" ve "tehdit" gibi vakaları bizzat duyduğunu belirterek, "Hepsi şikâyete bağlı. Ama çoğu gencin bu ortamda şikâyet edecek gücü bile kalmamıştı" dedi. Bu durum, öğrencilerin yaşadığı korku ve baskı ortamını gözler önüne seriyor.

Z Kuşağı Direniyor

Torun, gözaltına alınan öğrenci profilinin toplumun önyargılarını yıktığını ifade etti. "Apollitik dedikleri gençler, kendi gelecekleri ve hukuk için sokağa çıktı. Atatürkçü, ulusalcı, merkezde duran bir öğrenci kitlesiydi. Sadece devrimci değil, her kesimden genç vardı. Bu çok kıymetli" dedi. Bu durum, gençlerin haklarını savunma ve geleceğine sahip çıkma konusundaki kararlılığını gösteriyor.

Öğrencilere yönelik bu tür uygulamaların, gençlerin demokrasiye olan inancını zedeleyebileceği ve toplumda kutuplaşmayı artırabileceği endişesi taşınıyor. Yetkililerin, öğrencilerin haklarını koruması ve adil bir yargılama süreci sağlaması büyük önem taşıyor.

Avukat Tuğba Torun'un açıklamaları, gözaltına alınan öğrencilerin yaşadığı travmaları ve cezaevlerindeki insanlık dışı koşulları gözler önüne seriyor. Bu durum, hukuk devleti ilkesinin ve insan haklarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Gençlerin yaşadığı bu zorlu sürecin, onların geleceği üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek için gerekli adımların atılması gerekiyor.

İlgili Haberler