Eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Hüsamettin Cindoruk, Cahit Karakaş ve Mustafa Kalemli ile birlikte yaptıkları ortak açıklamada, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptalinin hukuka aykırı olduğunu ve İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanması gerektiğini vurguladı. Çetin, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğüne dikkat çekerek, Türkiye'nin bu süreçten zarar göreceğini ifade etti.

Hukukun Üstünlüğü Vurgusu

Hikmet Çetin, TBMM'de yaptığı basın açıklamasında, yargının bağımsız olmadığı bir yerde adaletten söz edilemeyeceğini belirterek, kararların yargı tarafından değil, bağlı olduğu güçler tarafından telkin edildiğini veya önerildiğini söyledi. Çetin, "Yargının bağımsız olmadığı yerde adaletten, hukuktan, hukukun üstünlüğünden ve güven içinde yaşamaktan söz edilemez," dedi. Bu durumun, Türkiye'nin demokratik hukuk devleti olma vasfına zarar verdiğini vurguladı.

İmamoğlu'nun Diploması ve Tutuklanması

Çetin, Ekrem İmamoğlu'nun 31 yıl sonra diplomasının iptal edilmesinin hukuka aykırı ve geçersiz olduğunu savundu. Ayrıca, İmamoğlu'nun partisi tarafından ön seçim yapılacağı günün bir gün öncesinde, terör örgütleriyle ilişkisi olduğu ve yolsuzluk yaptığı iddialarıyla gözaltına alınması ve tutuklanmasının manidar olduğunu belirtti. Çetin, tutuklamanın bir ceza değil, tedbir olarak öngörülmesi gerektiğini hatırlattı.

Eski TBMM Başkanlarından Ortak Çağrı

Eski TBMM başkanları olarak, Türkiye'nin demokratik hukuk devleti olma vasfının ve ekonomisinin daha fazla zarar görmemesi amacıyla hukukun hakim kılınması, herkese eşit uygulanması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanmasına inandıklarını belirten Çetin, İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanmasını önerdiklerini yineledi. Çetin, gazetecilerin soruları üzerine, Türkiye'nin bu durum nedeniyle zarar göreceğini ifade etti.

• Hukukun üstünlüğü
• Yargı bağımsızlığı
• Herkesin eşitliği

Sonuç olarak, eski TBMM başkanlarının bu ortak açıklaması, Türkiye'deki hukuk sistemine ve yargı bağımsızlığına dikkat çekerek, Ekrem İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanması gerektiği yönündeki çağrılarıyla önemli bir mesaj vermektedir. Bu durumun Türkiye'nin iç ve dış politikadaki itibarını zedeleyeceği ve hukukun üstünlüğüne olan inancı sarsacağı endişesi taşınmaktadır. Bu nedenle, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesine uygun hareket edilmesi, Türkiye'nin demokratik hukuk devleti olma vasfını koruması açısından büyük önem arz etmektedir.