İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'i tehdit ettiği iddiasıyla yargılandığı davada savunma yaptı. İmamoğlu, "Ben, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum andan itibaren, şehri yönetirken, kanala, yalana, talana ve aynı zamanda ranta ve birçok millet aleyhine olan her hususa karşı durduğum için, ben bugün buradayım" dedi.
"Ergenekon Safsatası ve Uydurma Kumpas Davalarına Bu Kampüste Tanıklık Etmiştim"
İmamoğlu, duruşmada yaptığı savunmada, daha önce Ergenekon ve Balyoz davalarının görüldüğü Silivri Açık Ceza Yerleşkesi'nde bulunduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
Bugün burada bulunurken, ben de yıllar öncesinde bu kampüs içerisinde, Ergenekon safsatası ve uydurma kumpas davalarında, 10-15 defa burada davaları takip etmiş ve haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan insanların sonsuz mücadelelerine şahitlik etmiştim. Ve o esnada burada, bu farklı kumpas davalarını içeren süreçlerde bu insanların, ailelerinin nasıl üzüntü içinde olduklarını, nasıl savrulduklarını ve hayata dair umutlarını yitirdikleri ve hatta hayatlarını kaybettiklerini de yaşamış, birebir burada şahitlik etmiş birisiyim.
İmamoğlu, bu davaların insanları nasıl umutsuzluğa sürüklediğine şahit olduğunu ve yargının doğru kararlar vermesi gerektiğine inandığını vurguladı.
"Kanala, Yalana, Talana, Ranta Karşı Durduğum İçin Buradayım"
İmamoğlu, neden yargılandığı sorusuna ise şu yanıtı verdi:
Ben, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum andan itibaren, şehri yönetirken, kanala, yalana, talana ve aynı zamanda ranta ve birçok millet aleyhine olan her hususa karşı durduğum için, ben bugün buradayım. Ve bunu hiçbir zaman vazgeçmeden savunduğum için bugün buradayım.
İmamoğlu, İstanbul'da hayata geçirdiği projeleri ve hizmetleri de hatırlatarak, "iyilik bulaşıcıdır" diyerek bu projelerin Türkiye'ye yayılmasına vesile olduğunu belirtti.
"İstanbul'u Kaybeden, Türkiye'yi Kaybeder Aklının Sonucudur"
İmamoğlu, yargılanmasının nedenini, "İstanbul'u kazanan, Türkiye'yi kazanır" veya "İstanbul'u kaybeden, Türkiye'yi kaybeder" aklının tezahürü olarak gördüğünü ifade etti. Bu düşüncenin kendisini Silivri'ye getirdiğini ve bu durumun üzücü olduğunu belirtti.
İmamoğlu, savunmasının sonunda, adalete inancını dile getirerek, milletin istemediği hiçbir şeyin olmayacağını ve her zaman haksızlığa uğrayanların yanında olacağını vurguladı. İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
Buradan ant içiyorum. Bu milletin evlatlarının birini bile dışarıda bırakmadan; etnik kökenine, yaşam biçimine, giyimine kuşamına, yuvasının geçmişine bakmadan, her birinin teminatı olacak bir sistemi; adalet devrimini, demokrasi devrimini bu topraklara ben ve arkadaşlarım getireceğiz.
Ekrem İmamoğlu'nun yargılandığı dava, Türkiye'nin siyasi gündemindeki önemli konulardan biri olmaya devam ediyor. İmamoğlu'nun savunması, özellikle Kanal İstanbul projesi ve rant iddiaları üzerinden siyasi mesajlar içeriyordu. Dava sürecinin nasıl ilerleyeceği ve İmamoğlu'nun siyasi geleceği üzerindeki etkileri merakla bekleniyor.