İstanbul'da yaşayan milyonlarca vatandaşın en çok merak ettiği konulardan biri, kenti besleyen barajlardaki su seviyesi. Kurak geçen yaz aylarının ardından barajlardaki doluluk oranları kritik seviyelere gerilerken, son yağışlar umut olmuştu. Peki, İstanbul barajlarındaki son durum ne? İSKİ'nin 5 Aralık tarihinde açıkladığı verilere göre barajlardaki doluluk oranları ne durumda? İşte detaylar...

İstanbul Barajlarında Son Durum: Tehlike Çanları Çalıyor Mu?

İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranları, özellikle yaz aylarında yaşanan kuraklık nedeniyle ciddi şekilde azalmıştı. Sonbahar yağışlarıyla birlikte bir nebze olsun rahatlama yaşansa da, barajlardaki seviye hala kritik eşikte. İSKİ'nin verilerine göre, 5 Aralık itibarıyla İstanbul barajlarının ortalama doluluk oranı %30 seviyelerinde seyrediyor. Bu oran, geçen yılın aynı dönemine göre oldukça düşük. Özellikle Alibeyköy, Terkos ve Kazandere barajlarındaki doluluk oranlarının düşüklüğü dikkat çekiyor.

İstanbul'daki barajların doluluk oranları sadece İstanbullular için değil, tüm Türkiye için önemli bir gösterge. Çünkü İstanbul, Türkiye'nin en büyük metropolü ve ekonomik merkezi. Dolayısıyla İstanbul'da yaşanacak bir su sıkıntısı, ülke genelinde olumsuz etkilere yol açabilir. Bu nedenle, su kaynaklarının verimli kullanılması ve su tasarrufu konusunda bilinçli olmak büyük önem taşıyor.

Su Tasarrufu Neden Bu Kadar Önemli?

Su tasarrufu, sadece bireysel bir tercih değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur. Su kaynaklarının sınırlı olduğu düşünüldüğünde, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için su tasarrufu yapmak kaçınılmazdır. Su tasarrufu yapmanın birçok yolu vardır. İşte bunlardan bazıları:

• Diş fırçalarken, tıraş olurken musluğu kapatın.
• Duş süresini kısaltın.
• Çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolmadan çalıştırmayın.
• Bahçenizi sularken damlama yöntemini tercih edin.
• Yağmur suyunu biriktirerek bahçe sulamasında kullanın.
• Su kaçaklarını onarın.

Su kaynaklarının korunması ve gelecek nesillere aktarılması için hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var. Unutmayalım ki, su hayattır ve su tasarrufu geleceğe yatırımdır.

İstanbul barajlarındaki doluluk oranlarının düşüklüğü, su tasarrufunun önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bireysel olarak alacağımız küçük önlemlerle bile büyük fark yaratabilir, su kaynaklarımızı koruyabilir ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz. Unutmayalım, damlaya damlaya göl olur!