28 Nisan 2025 Pazartesi

İstanbul Depremi: En Riskli İlçeler ve Mahalleler Şok Etti!

İstanbul, Türkiye'nin en büyük metropolü olmasının yanı sıra, deprem riski taşıyan bölgelerden biri olarak da öne çıkıyor. Yakın zamanda yapılan araştırmalar ve uzman görüşleri, İstanbul'daki bazı ilçe ve mahallelerin deprem karşısında daha savunmasız olduğunu gösteriyor. Peki, İstanbul'da hangi ilçeler ve mahalleler deprem açısından en riskli bölgeler olarak kabul ediliyor? İşte yanıtı...

İstanbul'da Deprem Riski Taşıyan Bölgeler

İstanbul'un deprem riski taşıyan bölgeleri belirlenirken, zemin yapısı, fay hatlarına yakınlık, bina stoğu ve yapıların yaşı gibi faktörler göz önünde bulunduruluyor. Bu faktörler ışığında yapılan değerlendirmeler sonucunda, bazı ilçelerin diğerlerine göre daha yüksek risk taşıdığı ortaya çıkıyor.

  • Avrupa Yakası: Özellikle kıyı şeridi boyunca uzanan ilçeler, zemin yapısının yumuşak olması nedeniyle riskli kabul ediliyor. Bu bölgelerdeki eski ve plansız yapılar da riski artıran unsurlar arasında yer alıyor.
  • Anadolu Yakası: Anadolu Yakası'nda ise, fay hatlarına yakınlığı ve zemin özellikleriyle dikkat çeken bazı ilçeler risk altında bulunuyor. Bu bölgelerdeki yapıların birçoğu, eski deprem yönetmeliklerine göre inşa edilmiş durumda.

Uzmanlar Ne Diyor?

Deprem uzmanları, İstanbul'da beklenen büyük depremle ilgili sürekli olarak uyarılarda bulunuyor. Uzmanlar, özellikle eski ve dayanıksız binaların yıkılma riskine dikkat çekerek, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, vatandaşların deprem bilincinin artırılması ve bireysel önlemlerin alınması da büyük önem taşıyor.

Prof. Dr. Ahmet Ercan konuyla ilgili olarak, "İstanbul'da 7 ve üzeri bir deprem bekleniyor. Bu depremde en büyük zararı, zemin yapısı kötü olan ve eski binaların bulunduğu bölgeler görecek." şeklinde konuştu.

Kentsel Dönüşümün Önemi

İstanbul'da deprem riskini azaltmanın en etkili yollarından biri, kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesidir. Kentsel dönüşüm, eski ve dayanıksız yapıların yıkılarak yerine modern ve depreme dayanıklı binaların inşa edilmesini içerir. Bu sayede, hem can kayıplarının önüne geçilebilir, hem de şehir estetiği iyileştirilebilir.

Kentsel dönüşüm projeleri, sadece binaların yenilenmesiyle sınırlı kalmamalı, aynı zamanda altyapı ve çevre düzenlemelerini de içermelidir. Bu sayede, şehirlerin daha yaşanabilir ve güvenli hale gelmesi sağlanabilir.

İstanbul'daki deprem gerçeğiyle yüzleşmek ve gerekli önlemleri almak, hepimizin sorumluluğundadır. Bilinçli ve hazırlıklı olmak, olası bir depremde can kayıplarını en aza indirmek için hayati öneme sahiptir. Unutmayalım ki, deprem değil, bina öldürür!

İlgili Haberler