CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu'nun itirazlarına rağmen Kanal İstanbul projesi kapsamında Sazlıdere Barajı havzasında 24 bin konutluk yapılaşma başlatıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek'in yaptığı basın açıklamasında, projenin İstanbul'un su kaynaklarını tehdit ettiği vurgulandı. Zeybek, "Ekrem Başkanımız içeride, Silivri'deki hücresinde; bizler dışarıda, İstanbul'un muhafızları olmaya devam ediyoruz" dedi.
Sazlıdere Barajı Tehlikede mi?
Sazlıdere Barajı, İstanbul'un önemli su kaynaklarından biri olup, 750 bin ile 1 milyon kişinin su ihtiyacını karşılıyor. Zeybek, barajın kullanım amacının değiştirilmesinin mevzuata aykırı olduğunu ve İstanbul'un su güvenliğini tehlikeye attığını belirtti. Ayrıca, TOKİ tarafından yapılacak konutlar için hazırlanan planların havza mevzuatına aykırı olduğu ve İSKİ tarafından iptal davası açıldığı da vurgulandı.
Zeybek, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Sazlıdere Barajı olmaksızın İstanbul'un su güvenliğinin sağlanması, mümkün değildir. 2023 yılında onaylanarak yürürlüğe giren ‘Su Master Planı’na göre, yıllık minimum 35 milyon metreküp su alınması gereken bir kaynaktır."
Zeybek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın su kaynaklarının korunması gerektiği yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, Kanal İstanbul projesiyle çeliştiğini savundu. Ayrıca, İmamoğlu'nun cezaevinde olmasının fırsat bilinerek rant projelerine hız verildiğini iddia etti.
İstanbul Susuz mu Kalacak?
Zeybek, İstanbul'un su rezervlerinin büyük bir kısmının Anadolu Yakası'nda olduğunu, ancak nüfusun çoğunluğunun Avrupa Yakası'nda yaşadığını belirterek, Sazlıdere Barajı'nın korunmasının önemine dikkat çekti. Kanal İstanbul projesiyle bölgeye 2 milyon yeni nüfus getirileceğini ve bu durumun su kaynakları üzerinde büyük bir baskı oluşturacağını vurguladı.
- İstanbul'un su kaynakları azalıyor
- Kanal İstanbul projesi su sorununu derinleştirecek
- Sazlıdere Barajı'nın korunması hayati önem taşıyor
Sazlıdere Barajı'nın geleceği ve Kanal İstanbul projesinin İstanbul'un su kaynakları üzerindeki etkileri merakla bekleniyor. CHP ve İBB'nin projeye karşı yürüttüğü mücadele devam ederken, İstanbul halkının su hakkını korumak için neler yapılabileceği tartışılıyor.
Sonuç olarak, Sazlıdere Barajı havzasındaki yapılaşma, İstanbul'un su kaynakları açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Projenin çevresel etkileri ve su güvenliği üzerindeki olası sonuçları detaylı bir şekilde incelenmeli ve kamuoyunun bilgilendirilmesi sağlanmalıdır. Aksi takdirde, İstanbul yakın gelecekte ciddi bir su kriziyle karşı karşıya kalabilir.
