29 Nisan 2025 Salı

Madenci Cinayeti: Eşinden Şok İddia! "Çanta Dolusu Para Teklif Ettiler"

Zonguldak'ta yaşanan korkunç bir olayda, ruhsatsız bir madende hayatını kaybeden Afgan işçi Vezir Mohammad Nourtani'nin ölümüyle ilgili dava süreci, eşi Qamer Gül Meliki'nin çarpıcı iddialarıyla yeni bir boyut kazandı. Nourtani'nin işverenleri tarafından öldürüldüğü iddiası ve sonrasında yaşananlar, Türkiye'deki adalet arayışını bir kez daha gündeme getirdi.

Olayın Arka Planı: Ruhsatsız Maden ve Korkunç Ölüm

10 Kasım 2023 tarihinde Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde ormanlık alanda yanmış bir erkek cesedi bulundu. Yapılan kimlik tespiti sonucunda cesedin Afganistan uyruklu 50 yaşındaki Vezir Mohammad Nourtani'ye ait olduğu belirlendi. İddianameye göre Nourtani, ruhsatsız bir maden ocağında çalışırken vagonlar arasında sıkıştı. İşverenler ise olayın duyulması halinde madenin kapatılacağından korkarak işçiyi ormana götürüp benzin dökerek yaktı.

Soruşturma kapsamında kaçak ocağın sahipleri Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın tutuklandı. Diğer üç sanık ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Eşinden Yürek Yakan Feryat: "Hayatımızı Mahvettiler!"

Maktulün eşi Qamer Gül Meliki, duruşmada verdiği ifadede yaşadığı acıyı ve çaresizliği dile getirdi. Kocasının ailesinin geçimini sağladığını ve şimdi iki hasta yakınıyla ortada kaldığını belirten Meliki, sanıkların savunmalarına sert tepki gösterdi: "Kocam kirasını, elektriğimizi öderdi. Şimdi iki hasta yakınımla ortada kaldım. Ellerinde, ayaklarında kırıklar vardı. Bu halde kendi kendine öldüğü nasıl söylenebilir?"

Sanıkların "Bizim de çocuğumuz var" savunmasına ise Meliki şu sözlerle karşılık verdi: "Benim çocuklarım çocuk değil mi? Benim hayatım hayat değil mi? Eşim öldü, hayatımızı mahvettiler. Biz Türkiye’ye sığındık ama sesimizi kime duyuracağız?"

Şok İddia: "Evime Çanta Dolu Parayla Geldiler!"

Mahkeme süreciyle ilgili en çarpıcı iddia ise duruşmanın sonunda Qamer Gül Meliki'den geldi. Sanık tarafının temsilcilerinin evine geldiğini ve kendisine para teklif ettiklerini söyleyen Meliki, şunları ifade etti: "Evime bir çanta parayla geldiler, yardım edeceklerini söylediler. Bu insanlar bana bu şekilde geldiyse, mahkemeye gidip gitmediklerini nereden bileceğim? Bu kararı veren hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum. Ölüm var, adalet yok."

Meliki'nin bu açıklamaları, davanın seyrini değiştirebilecek nitelikte. Adalet arayışındaki bir kadının feryadı, Türkiye'deki yargı sisteminin ne kadar güvenilir olduğu sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor.

Zonguldak Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu üç sanıktan ikisine 5 yıl 8 ay, birine 4 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Tutuksuz sanıklara ise 2’şer yıl ve 1 yıl 8 ay ceza verildi. Ancak Nourtani'nin ailesi, verilen cezaların yetersiz olduğunu belirterek kararı istinafa taşıdı. Bu dava, sadece bir cinayet davası olmanın ötesinde, Türkiye'deki adalet sisteminin ve mülteci haklarının sorgulandığı bir platforma dönüştü.

İlgili Haberler