Portekiz'de yapılan erken genel seçimlerde, aşırı sağcı Chega partisi ülke demokrasi tarihinde bir ilke imza atarak ikinci büyük siyasi parti konumuna yükseldi. Yurt dışından gelen oyların belirleyici olduğu seçim sonuçları, Portekiz siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak yorumlanıyor. Chega'nın yükselişi, ülkedeki siyasi dengeleri nasıl değiştirecek? İşte tüm detaylar...

Chega'nın Yükselişi: Portekiz Siyasetinde Yeni Bir Dönem

Portekiz İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, Chega partisi yurt dışından gelen oyların %26,15'ini alarak bu alanda birinci oldu. Bu sonuçla birlikte Meclis'teki 4 koltuğun 2'sini kazanan Chega, toplam milletvekili sayısını 60'a çıkardı. Yurt dışındaki oylardan gelen diğer 2 milletvekili ise sağ görüşlü Demokratik İttifak'a (AD) gitti. Bu sonuçlar, Chega'nın sadece 6 yıllık bir siyasi geçmişe sahip olmasına rağmen ne kadar hızlı bir yükseliş gösterdiğinin kanıtı niteliğinde. 2024'te oy oranını %18'e çıkaran Chega, bu seçimlerde bu oranı %23'e kadar yükseltmeyi başardı.

Resmi seçim sonuçlarına göre, 230 sandalyeli Meclis'e en fazla temsilci gönderen üç büyük siyasi parti şu şekilde sıralanıyor:

• Sağ görüşlü Demokratik İttifak (AD): 91
• Chega: 60
• Sol görüşlü Sosyalist Parti (PS): 58

Bu sonuçlar, Portekiz'de 48 yıl süren diktatörlük döneminin sona erdiği 25 Nisan 1974'teki Karanfil Devrimi'nden bu yana, aşırı sağcı bir partinin ilk kez bu kadar önemli bir konuma yükseldiğini gösteriyor. Bu durum, ülkeyi yönetecek alternatifler arasında Chega'nın da yer alabileceği anlamına geliyor.

Chega Lideri Ventura'dan Tarihi Zafer Yorumu

Chega lideri Andre Ventura, resmi seçim sonucunun açıklanmasının ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Ne büyük bir zafer! Bize güvenen tüm Portekizlilere teşekkür ederiz! Bu tarihi zafer sizin de zaferinizdir, Portekiz'indir!" ifadelerini kullandı. Ventura, Portekiz'de 50 yıllık iki partili siyasi dönemi sona erdirdiklerini belirterek, "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" şeklinde konuştu.

Siyasi İstikrarsızlık ve Beklentiler

Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa'nın hükümeti kurma görevini seçimlerden birinci parti çıkan, şu anki Başbakan ve AD lideri Luis Montenegro'ya vermesi bekleniyor. Montenegro'nun bir kez daha azınlık hükümeti kurması ve Chega'nın da ana muhalefet partisi olarak Meclis'te temsil edilmesi öngörülüyor. Portekiz, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında Bulgaristan'ın ardından son 10 yılda en çok seçime giden ikinci ülke olurken, mevcut durumda da siyasi bir istikrar beklenmiyor.

Portekiz'deki siyasi istikrarsızlığın temelinde, AD lideri ve Başbakan Montenegro hakkında çıkan yolsuzluk iddiaları yatıyor. Bu iddiaların ardından Meclis'te güvenoyu alamayan hükümetin düşmesi sonucu erken seçim kararı alınmıştı. Portekiz halkının çözüm bekleyen öncelikli sorunları ise düşük asgari ücret ve emekli maaşları, konut krizi ve sağlık başta olmak üzere kamusal hizmetlerdeki eksiklikler olarak sıralanıyor.

Chega'nın Portekiz siyasetindeki yükselişi, Avrupa'da yükselen aşırı sağ trendinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Ülkedeki siyasi istikrarsızlık ve halkın temel sorunlarına çözüm arayışı, Chega'nın oy oranını artırmasında etkili oldu. Ancak, Chega'nın iktidara gelmesi durumunda Portekiz'in Avrupa Birliği ile ilişkileri ve iç politikadaki dengeler nasıl etkilenecek, merak konusu olmaya devam ediyor.