Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı ağırlayarak dikkatleri üzerine çekti. Görüşmede Gazze'deki insani krize vurgu yapan Putin'in, İsrail'in ateşkes çabalarını sabote ettiğine yönelik ifadeleri merak uyandırdı. İki lider arasındaki bu kritik görüşme, bölgedeki gerilim ve çözüm arayışları açısından büyük önem taşıyor.

Putin'den Filistin'e Tam Destek

Kremlin Sarayı'nda gerçekleşen görüşmede Putin, Rusya'nın Filistin ile olan güçlü dostluk bağlarına vurgu yaparak, Filistin halkına her zaman özel bir önem atfettiklerini belirtti. Geçtiğimiz yıl Kazan'da düzenlenen BRICS zirvesinde Abbas ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini hatırlatan Putin, Gazze Şeridi'ndeki insani krize dikkat çekti. Putin, "Gazze Şeridi kelimenin tam anlamıyla bir insani kriz yaşıyor" diyerek, bölgedeki durumun vahametini gözler önüne serdi.

Rusya'nın Filistin halkının dostu olduğunu ve düzenli yardım sağlamaya çalıştığını ifade eden Putin, geçtiğimiz yıl ihtiyaç sahiplerine 800 tondan fazla yardım gönderildiğini, bu yardımların arasında gıda, ilaç ve temel ihtiyaç malzemelerinin yer aldığını söyledi. Bölgede kalıcı barışın ancak iki halk için iki devlet öngören ve evrensel olarak tanınan uluslararası hukuk temelinde sağlanabileceğine inandıklarını belirten Putin, Rusya'nın insani erişimin sağlanması ve Orta Doğu barış sürecinin yeniden başlatılması yönünde çaba gösterdiğini vurguladı.

Ateşkes Sabote mi Edildi?

Putin'in açıklamalarında en dikkat çekici nokta, Gazze Şeridi için varılan ateşkes anlaşmasının sabote edildiğine yönelik iddiası oldu. Putin, "Bu yılın başlarında Gazze Şeridi için varılan ateşkes anlaşması da sabote edildi ve gerginlik tırmanmaya devam ediyor" dedi. Bu ifadeler, İsrail'in ateşkes çabalarını engellediği yönünde bir ima olarak yorumlandı. Putin ve Abbas'ın, Rusya'nın gerilimi azaltmak için neler yapabileceğini görüşecekleri belirtildi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise, Putin'e Filistin meselesine yönelik yaklaşımı ve Rusya'nın siyasi, ekonomik ve diğer alanlardaki desteği dolayısıyla teşekkür etti. Rusya'nın her zaman adaleti desteklediğini ve uluslararası hukuk temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmasını savunduğunu belirten Abbas, Filistin halkının yalnızca uluslararası hukukun öngördüğü haklarını talep ettiğini ve bu hakların uygulanmasını istediğini vurguladı.

Abbas, Rusya'nın yakın dönemde sağladığı yardımlar için de teşekkür ederek, Gazze Şeridi'nde gıda, elektrik ve tüm diğer temel ihtiyaç maddelerinin büyük ölçüde eksik olduğu bu dönemde, insani yardımların ulaştırılmasının önemine dikkat çekti. Gazze'de 51 bin insanın hayatını kaybettiğini ve çok daha fazlasının yaralandığını belirten Abbas, Gazze Şeridi'ndeki durumun son derece kötü olduğunu ifade etti.

Abbas ayrıca, Filistinlilerin Filistin dışına sürülmesine kesin olarak karşı olduklarını ve Gazze Şeridi'nde bir ‘Ortadoğu Rivierası' kurulması fikrini kabul etmediklerini vurguladı. Gazze'de bir ABD yönetimi kurulması fikrine de karşı olduklarını belirten Abbas, Gazze'ye geri dönmek istediklerini ve Gazze Şeridi'nin Filistin yönetimi tarafından idare edilmesini arzuladıklarını söyledi.

Görüşmenin Bölgesel Etkileri

Putin ve Abbas arasındaki bu kritik görüşme, Orta Doğu'daki dengeleri değiştirebilecek potansiyele sahip. Rusya'nın Filistin'e verdiği destek ve İsrail'e yönelik eleştirileri, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırabilir. Ancak aynı zamanda, Rusya'nın barış sürecine dahil olma çabaları, çözüm için yeni bir umut ışığı yakabilir. Önümüzdeki günlerde, bu görüşmenin bölgesel etkileri daha net bir şekilde görülecektir.

Sonuç olarak, Putin'in Abbas'ı Moskova'da ağırlaması ve İsrail'in ateşkesi sabote ettiğine yönelik imaları, Orta Doğu'daki hassas dengeleri daha da karmaşık hale getirdi. Rusya'nın Filistin'e verdiği destek ve barış sürecine dahil olma çabaları, bölgedeki çözüm arayışları için yeni bir fırsat sunarken, aynı zamanda gerilimi tırmandırma potansiyeli de taşıyor. Bölgedeki gelişmeler yakından takip edilmeye devam edecek.