Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan son verilere göre, Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) Mayıs ayında 1,8 puan azalarak 101,4 seviyesine geriledi. Bu düşüş, ekonomideki genel güven algısında bir zayıflama olduğunu gösteriyor. Peki, bu düşüşün ardında yatan sebepler neler ve piyasalar bu duruma nasıl tepki verecek?

Reel Kesim Güven Endeksi Neden Düştü?

Endeksi oluşturan anket sorularına verilen yanıtlar incelendiğinde, düşüşün temel nedenleri arasında şunlar öne çıkıyor:

• Son üç aydaki toplam sipariş miktarında azalma
• Mevcut mamul mal stoklarında artış
• Gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarında azalma beklentisi
• Sabit sermaye yatırım harcamalarında azalma beklentisi
• Gelecek üç aydaki üretim hacminde azalma beklentisi

Bu faktörler, reel sektörün geleceğe yönelik beklentilerinde bir karamsarlık olduğunu gösteriyor. Özellikle siparişlerdeki düşüş ve stoklardaki artış, talep yetersizliğine işaret ederken, yatırım harcamalarındaki azalma beklentisi ise gelecekteki büyüme potansiyeli hakkında endişe yaratıyor.

ÜFE Beklentisi ve Maliyetlerdeki Artış

TCMB verilerine göre, gelecek 12 aylık dönem sonu itibarıyla yıllık Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) beklentisi bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak yüzde 38,4 seviyesinde gerçekleşti. Bu düşüş, enflasyon beklentilerinde bir miktar iyileşme olduğunu gösterse de, hala yüksek seviyelerde seyretmesi dikkat çekiyor.

Ortalama birim maliyetlerde ise gelecek 3 ayda artış olacağını bekleyenler ve son 3 ayda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyir zayıfladı. Ancak, maliyetlerdeki artış beklentisi hala devam ediyor, bu da üreticilerin karlılıklarını koruma konusunda zorlanabileceğine işaret ediyor.

Piyasalar Ne Bekliyor?

Reel Kesim Güven Endeksi'ndeki düşüş, piyasalarda tedirginlik yaratabilir. Özellikle yatırımcılar, bu düşüşü ekonomideki yavaşlamanın bir işareti olarak algılayabilir ve riskli varlıklardan kaçınabilir. Ancak, ÜFE beklentisindeki düşüş ve maliyetlerdeki artış hızının yavaşlaması, piyasalara bir nebze olsun rahatlama sağlayabilir.

Ekonomistler, TCMB'nin önümüzdeki dönemde para politikası kararlarını alırken bu verileri dikkate alacağını ve enflasyonla mücadele ile ekonomik büyümeyi destekleme arasında bir denge kurmaya çalışacağını belirtiyorlar.

Sonuç olarak, Reel Kesim Güven Endeksi'ndeki düşüş, Türk ekonomisinin karşı karşıya olduğu zorlukları bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle talep yetersizliği, yüksek maliyetler ve belirsizlikler, reel sektörün güvenini olumsuz etkiliyor. Ancak, enflasyon beklentilerindeki düşüş ve maliyetlerdeki artış hızının yavaşlaması, umut verici gelişmeler olarak değerlendirilebilir. Önümüzdeki dönemde TCMB'nin atacağı adımlar ve hükümetin uygulayacağı politikalar, ekonominin geleceği açısından belirleyici olacaktır.