İstanbul Saraçhane'de yaşanan olaylar sonrası açılan davada flaş bir gelişme yaşandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası başlayan protesto eylemlerini takip eden gazetecilerin yargılandığı davada, mahkeme heyeti önemli bir karar aldı. Gazetecilerin avukatlarının talebi üzerine, 8 gazeteci ve 4 avukatın dosyası ayrıldı. Peki, bu ayrılma ne anlama geliyor ve süreç nasıl işleyecek?
Saraçhane Davasında Neler Yaşandı?
İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, gazeteciler Bülent Kılıç, Yasin Akgül, Zeynep Kuray, Gökhan Kam, Kurtuluş Arı, Ali Onur Tosun, Hayri Tunç ve Emre Orman "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" iddiasıyla yargılanıyordu. Duruşmayı CHP Milletvekilleri Gökçe Gökçen, Sezgin Tanrıkulu, DİSK Basın İş ve Türkiye Gazeteciler Sendikası temsilcileri de takip etti. Toplam 99 kişinin yargılandığı dava, sanık sayısının fazla olması nedeniyle İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü.
Duruşmada ilk olarak söz alan MLSA avukatlarından Veysel Ok, gazetecilerin kimlik kartlarını göstererek derhal beraat ettirilmesi gerektiğini savundu. Öğrenci avukatları da suç unsuru olmadığını belirterek beraat kararı verilmesini talep etti. Ancak savcı, yargılamanın devamı yönünde görüş bildirdi. Mahkeme, duruşmanın devam edeceği yönünde karar açıklayınca salonda sözlü tartışmalar yaşandı ve duruşmaya ara verildi. İşte tam bu noktada, avukatların talebi üzerine gazetecilerin dosyası ayrıldı.
Ayrılma Kararı Ne Anlama Geliyor?
Mahkeme heyetinin aldığı bu karar, 8 gazeteci ve 4 avukat için ayrı bir yargılama süreci başlayacağı anlamına geliyor. Bu 12 kişi için daha sonra yeni bir duruşma günü belirlenecek. Geriye kalan 90 kişinin yargılanmasına ise İstanbul 65. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edilecek. Bu kişiler de "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlamasıyla yargılanıyor.
Duruşmaların yapıldığı Çağlayan Adliyesi çevresinde sabah saatlerinden itibaren yoğun güvenlik önlemleri alındı. Gazeteciler ve sanıklar adliyeye girerken engellendi, polis barikatları sözlü tartışmaların ardından aşılabildi. Hatta sanık öğrencilerden biri gözaltına alındı ancak mahkeme tarafından serbest bırakıldıktan sonra duruşma başlayabildi.
Duruşma öncesinde Anne Baba Dayanışma Platformu ve öğrenciler basın açıklaması yaparak adalet talebinde bulundu. Açıklamada, çocuklarının anayasal haklarını kullandıkları halde tutuklandığı veya tutuksuz yargılandığı belirtilerek, ifade özgürlüğüne vurgu yapıldı. Platform, Anayasa'nın ilgili maddelerini hatırlatarak, öğrencilerin düşüncelerini ifade ettikleri için yargılanmasının kabul edilemez olduğunu savundu. Ayrıca, gözaltı sırasında şiddet uygulandığı ve eğitim haklarının engellendiği de dile getirildi.
Sonuç
Saraçhane davasında gazetecilerin dosyalarının ayrılması, sürecin daha da karmaşık hale geldiğini gösteriyor. İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü gibi temel hakların tartışıldığı bu davada, mahkeme sürecinin nasıl ilerleyeceği ve sonuçlarının ne olacağı merakla bekleniyor. Gazetecilerin ve avukatların dosyalarının ayrılması, davanın seyrini değiştirebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Önümüzdeki günlerde belirlenecek yeni duruşma tarihleri, davanın geleceği açısından kritik öneme sahip olacak.
