DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye'deki gazetecilerin durumuna dikkat çekti. Temel, özellikle muhalif ve Kürt gazetecilerin yıllardır ağır baskı, tehdit ve tutuklamalarla susturulmak istendiğini vurguladı.
Türkiye'de Basın Özgürlüğü Alarm Veriyor!
Tayip Temel'in açıklamaları, Türkiye'deki basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında alınan kararla 3 Mayıs'ın Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kabul edildiğini hatırlatan Temel, Türkiye'nin bu anlamda bir kutlama gününden çok uzak olduğunu belirtti. Baskı, sansür, keyfi gözaltı ve tutuklamalar, işkence ve katliamların gazetecilik mesleği açısından ciddi tehditler oluşturduğunu ve halkın haber alma hakkına ağır darbe vurduğunu söyledi.
Temel, "Hakikati dile getiren, halkın sesi olmaya çalışan gazeteciler ya susturulmakta ya da kriminalize edilmektedir" ifadelerini kullandı. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü'nün Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye'nin, gazetecilere yönelik baskılar ve saldırılar konusunda 180 ülke arasında 159. sıraya gerilemesi, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Bölgedeki Gazetecilere Yönelik Saldırılar Artıyor!
Sadece Türkiye içinde değil, Irak Federe Kürdistan Bölgesi ile Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarda da son beş yılda 15 gazetecinin katledildiğini belirten Temel, bu gazetecilerin savaş suçlarını, sivil ölümleri, kadın katliamlarını, zorunlu göçleri, yıkımı ve sansürlenen hakikatleri belgeledikleri için hedef alındığını ifade etti.
DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel'in açıklamaları şu şekilde devam etti:
- "Türkiye'de gazeteciler, özellikle de muhalif ve Kürt gazeteciler yıllardır ağır baskı, tehdit ve tutuklamalarla susturulmak istenmektedir."
- "Bugün hala onlarca gazeteci cezaevindedir."
- "Gazetecilerin yaşam hakları da kimi zaman doğrudan hedef alınmaktadır."
Özgür Basın Mücadelesi Devam Ediyor!
Tüm bu saldırılara rağmen Türkiye'deki özgür basın geleneğinin ve bu geleneğin mirasçısı olan gazetecilerin hakikati halka ulaştırmaktan geri durmadığını vurgulayan Temel, kamera ve mikrofonlarını özgürlük ve demokrasi için kullanmaya devam ettiklerini söyledi. DEM Parti olarak, barışın ve demokratik toplumun inşasında üzerlerine düşen görevi layıkıyla yerine getiren gazetecileri selamladıklarını ifade etti.
Tayip Temel sözlerini şöyle tamamladı: "Metin Göktepe, Gurbetelli Ersöz, Hrant Dink, Ape Musa, Nagehan Akarsel, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin başta olmak üzere özgür basın şehitlerini saygıyla ve minnetle anıyoruz. Hakikatin izinde koşmaya devam eden ve ne pahasına olursa olsun halkın haber alma hakkına sahip çıkan özgür basın emekçilerinin Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlu olsun."
Türkiye'de basın özgürlüğü konusunda yaşanan bu gelişmeler, uluslararası kamuoyunun da yakından takip ettiği bir konu. DEM Parti'nin açıklamaları, bu konudaki tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda yeni gelişmelerin yaşanması bekleniyor.
