
Ağaç Köklerinden Sanat! Edirneli Girişimcinin Dönüşüm Mucizesi
Edirne'de yaşayan eski bankacı Mehmet Doğruöz, doğadan topladığı kurumuş ağaç dalları ve köklerini geri dönüşüme kazandırarak, özgün dekorasyon malzemeleri üretiyor. Doğruöz, bu hobisini bir işe dönüştürerek hem doğaya katkı sağlıyor hem de geçimini sağlıyor.
Doğadan İlham Alan Bir Girişim
20 yıl bankacılık sektöründe çalıştıktan sonra farklı bir alana yönelmek isteyen Mehmet Doğruöz, doğa yürüyüşleri sırasında dikkatini çeken kurumuş ağaç köklerini değerlendirmeye karar verdi. Doğadan topladığı bu malzemeleri uzun ve zahmetli bir süreçten geçirerek, ev, otel, restoran ve kafeler için dekoratif ürünlere dönüştürüyor.
Doğruöz, bu süreçte hiçbir canlı ağaca zarar vermediğini özellikle vurguluyor: "Yolda yürürken bir ağaç görüyoruz, hemen onun köklerine operasyon yapıyoruz. Köklerini çıkartıyoruz, işliyoruz. İlmek ilmek. oynuyoruz, temizliyoruz, vernikliyoruz. Ondan sonra tüketicilerimize sunuyoruz."
Bu ilginç ve yaratıcı fikir, Doğruöz'ün içinden gelen bir ilham sonucu ortaya çıkmış. Yolda bulduğu her türlü doğal malzemeyi değerlendirerek, özgün tasarımlara imza atıyor. Bu durum, çevresindeki insanlarda da farkındalık yaratmış durumda. Artık pek çok kişi, devrilmiş ağaçları veya kurumuş dalları Doğruöz'e getirerek, değerlendirmesini istiyor.
Geri Dönüşümün Sanata Dönüşümü
Ağaç köklerini işlemek oldukça zahmetli bir süreç. Doğruöz, bu süreci şöyle anlatıyor:
- Öncelikle kökler doğadan toplandıktan sonra atölyeye getiriliyor.
- Kökler, ağaca zarar vermeden zımparalanıyor.
- İlaçlama ve vernikleme işlemleri yapılıyor.
- Son olarak, kökler dekoratif ürünlere dönüştürülüyor.
Bu süreç, bazen günlerce sürebiliyor. Ancak ortaya çıkan sonuçlar, tüm bu emeğe değiyor. Doğruöz'ün ürettiği dekoratif malzemeler, otellerden restoranlara, evlerden balkonlara kadar pek çok farklı mekanda kullanılıyor. Bu durum, geri dönüşümün sadece bir ihtiyaç değil, aynı zamanda bir sanat olduğunu da gösteriyor.
Edirne'den Tüm Türkiye'ye Yayılan Bir İlham
Mehmet Doğruöz'ün hikayesi, doğaya duyarlılığın ve yaratıcılığın birleştiğinde neler başarılabileceğini gösteren güzel bir örnek. Edirne'den başlayarak tüm Türkiye'ye yayılan bu ilham, umarız daha pek çok kişiyi geri dönüşüm konusunda harekete geçirir ve doğaya daha saygılı bir yaşam tarzı benimsememize katkı sağlar.