Altın Pasaportlara AB'den Şok Karar! Devletler Vatandaşlık Satamayacak mı?
Karadeniz Güncel

Altın Pasaportlara AB'den Şok Karar! Devletler Vatandaşlık Satamayacak mı?


26 May 20255 dk okuma23 görüntülenmeSon güncelleme: 17 June 2025

Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD),Malta'nın "altın pasaport" uygulamasını yasadışı bularak tartışmalara son noktayı koydu. Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Rıfat Tınç, bu kararın devletlerin vatandaşlık satışına karşı önemli bir mesaj içerdiğini vurguladı. Kararın detayları ve olası etkileri merak konusu.

Altın Pasaport Uygulaması Nedir?

Altın pasaport uygulaması, belirli bir yatırım karşılığında ülke vatandaşlığı verilmesini öngören bir sistemdir. Malta örneğinde bu yatırım yaklaşık 500.000 avro civarındaydı. Ancak ABAD, bu uygulamanın sadece ulusal vatandaşlığı değil, aynı zamanda Avrupa Birliği vatandaşlığını da "pazarlanabilir bir meta" haline getirdiğine hükmetti.

Prof. Dr. Tınç, bu durumu şu sözlerle eleştiriyor:

Vatandaşlık bir devletin en kutsal değeridir. Bu değerin paraya tahvil edilmesi, hem ulusal kimliğin hem de kamu kurumlarının içten içe çürümesine yol açabilir. ABAD'ın bu kararı, bir anlamda devletlere "milliyetinizi satmayın" diyor.

Bu uygulamanın eleştirilmesinin temel nedenleri şunlardır:

  • Ulusal kimliğin değersizleşmesi
  • Kamu kurumlarının güvenilirliğinin azalması
  • AB vatandaşlığının ticari bir meta haline gelmesi

Kararın Hukuki ve Etik Boyutları

Prof. Dr. Tınç'a göre bu karar, sadece hukuki değil, aynı zamanda sosyolojik ve etik boyutlarıyla da dikkatle ele alınmalı. Karar, AB hukukunun temel ilkeleri olan yargı denetimi, yetki paylaşımı, karşılıklı güven ve sadakatli iş birliği açısından da bir dönüm noktası niteliğinde.

Artık AB üyesi hiçbir devlet, vatandaşlığını ekonomik kazanç uğruna bir "ürün" gibi satamayacak. Bu gelişme, küresel ölçekteki değer erozyonuna karşı bir duruş olarak nitelendiriliyor. Prof. Dr. Tınç, bu durumu şöyle açıklıyor:

Bu karar, her şeyin ticarete açık olduğu bir dünyada, hukukun hâlâ bir sınır çizebildiğini gösteriyor. Vatandaşlık, bir "altın yumurtlayan tavuk" değildir. Gerçek bir bağ, karşılıklı hak ve ödevler üzerine kurulu bir dayanışma ilişkisidir.

Kararın Olası Etkileri ve Sonuç

ABAD'ın bu kararı, sadece Malta'yı değil, benzer programlar uygulayan diğer üye devletleri de doğrudan etkileyecek. AB vatandaşlığı, kişilere yalnızca seyahat özgürlüğü değil, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy verme ve seçilme gibi siyasi haklar da sağlıyor. Bu nedenle, bu tür "parayla vatandaşlık" uygulamaları, AB'nin bütünleşme sürecine zarar veriyor.

Prof. Dr. Tınç, kararın önemini şu sözlerle vurguluyor:

Uluslararası bir mahkeme, ulusal iktidarlara hukuk dersi veriyor: Her şey parayla satın alınamaz. Kamu, devlet, ulus gibi kavramlar hâlâ anlamlıdır ve korunmalıdır. Kamuoyuna yönelik mesajlar da içeren karar, vatandaşlık gibi asli bir kamu hukuk kurumunun ticari hale getirilmesine yönelik sert bir uyarı niteliği taşıyor.

Sonuç olarak, ABAD'ın altın pasaport kararı, vatandaşlık kavramının ticari bir meta olarak görülmesine karşı önemli bir duruş sergiliyor. Bu karar, Avrupa Birliği'nin sadece ekonomik değil, aynı zamanda etik ve kamusal bir değerler birliği olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Hukuk, insanlığın değişim sancılarına yön veren en önemli aktörlerden biri olmaya devam ediyor.