Antalya'da meydana gelen orman yangınları, sadece doğal güzellikleri değil, aynı zamanda insan sağlığını da ciddi şekilde tehdit ediyor. Akdeniz Üniversitesi'nden Doç. Dr. Güray Doğan, yangınların yol açtığı hava kirliliğinin solunum ve dolaşım sistemi hastalıklarını tetiklediğini belirtiyor. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik rahatsızlığı olan bireylerin bu durumdan daha fazla etkilendiği vurgulanıyor.

Yangınların Sağlığa Etkileri Neler?

Orman yangınları sırasında atmosfere yayılan partikül madde, azot oksit ve karbonmonoksit gibi zararlı gazlar, hava kalitesini önemli ölçüde düşürüyor. Bu durum, özellikle solunum yolu hastalıkları olan kişiler için büyük bir risk oluşturuyor. Doç. Dr. Güray Doğan, yangın dumanına maruz kalmanın kısa ve uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade ediyor.

• Solunum yolu hastalıkları: Astım, bronşit gibi rahatsızlıkları tetikleyebilir.
• Kalp ve dolaşım sistemi sorunları: Kalp krizi riskini artırabilir.
• Göz tahrişi: Dumanın içindeki kimyasallar gözlerde yanma ve sulanmaya neden olabilir.
• Cilt problemleri: Hassas ciltlerde alerjik reaksiyonlara yol açabilir.

Manavgat Yangını ve Kıbrıs'a Ulaşan Küller

2021 yılında yaşanan büyük Manavgat yangını, Türkiye'nin yaşadığı en büyük felaketlerden biri olarak hafızalara kazınmıştı. Doç. Dr. Güray Doğan, bu yangın sırasında çıkan kül bulutlarının Kıbrıs açıklarına kadar ulaştığını ve hava kalitesinin dramatik bir şekilde bozulduğunu belirtiyor. Yer ölçümleri, partikül madde yoğunluğunun normal yaz dönemlerine göre 20-25 kat arttığını gösteriyor.

Toprak ve Suyun Kirlenmesi

Yangınların sadece havayı değil, aynı zamanda toprağı ve suyu da kirletebileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Güray Doğan, Akdeniz Üniversitesi olarak yangın sonrası hava, su ve toprak kalitesi üzerine bilimsel çalışmalar yürüttüklerini aktarıyor. Toprağın sağlığına kavuşmaması durumunda, yeniden su ve hava kirliliği meydana gelebileceği ve bu zincirin kırılması için toprağın restorasyonunun kritik önem taşıdığı vurgulanıyor.

Orman yangınları, sadece doğal bir afet değil, aynı zamanda bir yaşamı ve bir külliyatı zehirlemekle tehdit ediyor. Bu nedenle, bireylerden kurumlara kadar herkesin farkındalığı artıracak adımlar atması gerekiyor. Yangınların önlenmesi, yangınlara müdahale süreçlerinin iyileştirilmesi ve yangın sonrası rehabilitasyon çalışmalarına önem verilmesi, hem doğayı hem de insan sağlığını korumak adına hayati önem taşıyor.