
Antidepresan Alarmı! Kullanım %67 Arttı, Ruh Sağlığımız Tehlikede mi?
Türkiye'de antidepresan kullanımındakiEndişe verici artış, DEVA Partisi tarafından Meclis gündemine taşındı. Son 10 yılda %67'lik bir artış gösteren antidepresan kullanımının altında yatan sebepler ve toplum sağlığı üzerindeki etkileri merak konusu oldu. Uzmanlar, ekonomik krizden toplumsal travmalara kadar birçok faktörün bu artışta etkili olabileceğine dikkat çekiyor.
Antidepresan Kullanımındaki Rekor Artışın Nedenleri
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Karal, Sağlık Bakanı'nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, antidepresan kullanımındaki bu dramatik artışa dikkat çekti. 2014 yılında 39 milyon kutu olan antidepresan kullanımının, 2024'te 65 milyon kutuyu aşması, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Karal, bu artışın nedenlerini şöyle sıraladı:
- Ekonomik kriz ve işsizlik
- Geleceğe dair belirsizlikler
- Toplumsal travmalar (pandemi, doğal afetler)
- Sosyal izolasyon
Karal, özellikle ekonomik krizin ve işsizliğin yarattığı stresin, toplumun ruh sağlığı üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu vurguladı. Ayrıca, pandemi ve doğal afetler gibi toplumsal travmaların da bu artışta önemli bir rol oynadığına dikkat çekti.
Psikolojik Destek Hizmetlerine Erişim Zorluğu
Antidepresan kullanımındaki artışın bir diğer önemli nedeni ise, psikolojik destek hizmetlerine erişimdeki zorluklar. Türkiye'deki psikiyatrist sayısının yetersizliği, devlet hastanelerindeki psikolojik danışmanlık hizmetlerinin eksikliği ve özel terapi seanslarının yüksek maliyeti, birçok insanın ilaçlara yönelmesine neden oluyor. Karal, bu konuda şunları söyledi:
"Psikiyatri randevularına ulaşımın zorluğu, terapi hizmetlerinin pahalı olması gibi nedenler ilaç kullanımını artıran unsurlar arasında mıdır?"
Bu soru, aslında birçok insanın yaşadığı bir gerçeği yansıtıyor. Psikolojik destek almak isteyenler, ya uzun süre randevu beklemek zorunda kalıyor ya da maddi imkansızlıklar nedeniyle bu hizmetlere erişemiyor.
Çocuklarda ve Gençlerdeki Artış Endişe Verici
Antidepresan kullanımındaki artış sadece yetişkinlerle sınırlı değil. Son yıllarda çocuklarda ve gençlerde de bu yönde bir yükseliş gözlemleniyor. Bu durum, uzmanları endişelendiriyor. Çünkü çocukluk ve gençlik dönemi, ruh sağlığının temellerinin atıldığı kritik bir dönem. Bu dönemde yaşanan psikolojik sorunlar, ilerleyen yaşlarda daha büyük problemlere yol açabilir. Karal, bu konuda şu uyarıyı yaptı:
"Son yıllarda çocuk ve gençler arasında psikolojik rahatsızlıkların ve antidepresan kullanımının arttığına dair veriler bulunmaktadır. Bakanlığınız bu yaş grubuna yönelik özel bir araştırma ya da önlem planı yürütmekte midir?"
Bu soru, aslında geleceğimiz olan çocukların ve gençlerin ruh sağlığının korunması için acil önlemler alınması gerektiğinin bir göstergesi.
Antidepresan kullanımındaki buEndişe verici artış, Türkiye'nin ruh sağlığı politikalarını gözden geçirmesi gerektiğini açıkça gösteriyor. Ekonomik krizin etkileri, psikolojik destek hizmetlerine erişimdeki zorluklar ve toplumsal travmaların yarattığı stres, toplumun ruh sağlığını derinden etkiliyor. Uzmanlar, bu sorunların çözümü için acil önlemler alınması ve ruh sağlığı alanında farkındalık yaratılması gerektiğini vurguluyor.