Bayburt'un Son Tandır Ustası: Bu Zanaat Ölmesin!
Karadeniz Güncel

Bayburt'un Son Tandır Ustası: Bu Zanaat Ölmesin!


01 October 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 02 October 2025

Bayburt'ta yarım asra yaklaşan meslek hayatıyla çamura şekil veren son tandır ustası Recai Purutoğlu, ata mirası zanaatın kaybolmaması için adeta feryat ediyor. 57 yaşındaki Purutoğlu, dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan bu kadim mesleği yaşatmak için tüm birikimini devretmeye hazır olduğunu söylüyor. "Yeter ki bu zanaat ölmesin" diyen Purutoğlu'nun çağrısı yürekleri burkuyor.

Tandır Ustalığı: Yok Olmaya Yüz Tutan Bir Zanaat

Çocuk yaşlarda tandır ustalığına adım atan Recai Purutoğlu, babasının yanında yetişerek öğrendiği bu mesleği yıllardır büyük bir özenle sürdürüyor. Geleneksel yöntemlerle yaptığı tandırları Türkiye'nin dört bir yanına ulaştıran Purutoğlu, yurt dışından da siparişler alıyor. Ancak, zanaatın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olması Purutoğlu'nu derinden üzüyor. "Yaş 57, çocuklukla başlayan bir meslek. Babadan öğrenilmiş, atadan, dededen bize intikal etmiş bir meslek" diyen Purutoğlu, mesleğin geçmişten bugüne ulaşmasının önemine vurgu yapıyor.

Purutoğlu, tandırcılık mesleğinin yok olmaması için eleman yetiştirmenin en büyük arzusu olduğunu belirtiyor. "Yok oluyoruz, gidiyoruz, bitiyoruz. Eleman yetiştirmeyi canı gönülden istiyoruz" ifadelerini kullanan Purutoğlu, mesleğinin ayakta kalması için her şeyi yapacağını, hatta varını yoğunu devredeceğini söylüyor. Bu noktada önemli bir çağrıda bulunuyor: "Yeter ki bizim zanaatımız ölmesin! Bu mesleği öğreteceğim insana bütün varımı devredeceğim. Bütün birikimimi tek şartla devredeceğim; mesleği öğreteceğim kişi bu işi ölene kadar devam ettirirse, bunun garantisini verirse neyimiz var, neyimiz yok hepsini onun üzerine tapu edeceğim. Ahiliği, esnaflık anlayışını, Anadolu'yu öldürdüğümüz gibi bu mesleği de öldürmeyelim."

Tandır Yapımının Zorlu Aşamaları

Tandır yapımının meşakkatli ve aşamalı bir süreç olduğunu belirten Purutoğlu, işin zorluklarını şu sözlerle anlatıyor:

  • Toprağı yatağından çıkarmak
  • Çamurun hazırlanması ve mayalanması
  • Yoğrulması ve fitillerle santim santim yükseltilmesi

Purutoğlu, "Çok meşakkatli, çok çileli, çok aşamalı bir meslek bu. Tandıra toprakla başlıyoruz. Önce gidip yatağından toprağı alıyoruz. Çok zordur toprağı yerinden çıkarmak. Getiriyoruz, burada işliyoruz, elenmesi gerekiyorsa eliyoruz, ezilmesi gerekiyorsa eziyoruz. Ondan sonra harman yapıp suyunu veriyoruz, samanını katıyoruz, 3-4 gün çamuru için uğraşıyoruz. Ondan sonra bekliyoruz, 3-4 günde çamur mayalanıyor. Mayalandıktan sonra yoğurmaya başlıyoruz, fitil dediğimiz çubuklardan yapıyoruz. Tek tek tandırları santim santim yukarıya doğru çıkarıyoruz" diyor.

Her tandırın boyuna göre yapım süresinin değiştiğini kaydeden Purutoğlu, "Büyük tandır 5-6 gün, küçük tandır 4 gün, daha büyüğü ise 7 günde tamamlanıyor. Bununla da kalmıyor, gogolu yapılıyor, hetircek dediğimiz yuvalar açılıyor, gogolu bittikten sonra kurumayı bekliyoruz. Kuruduğu zaman da vatandaşa nasıl yakacağını anlatıyoruz" şeklinde konuşuyor.

Kültürel Miras Yaşatılmalı

Bayburt'un son tandır ustası Recai Purutoğlu'nun feryadı, aslında tüm kaybolmaya yüz tutmuş zanaatlar için bir uyarı niteliğinde. Ömrünü adadığı zanaatı ayakta tutabilmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğunu kaydeden Purutoğlu, tandırcılığın Anadolu'nun kültürel mirası olduğunu vurguluyor. Bu mirasın gelecek nesillere aktarılması için hepimizin üzerine düşen sorumluluklar olduğunu unutmamalıyız.