CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay ile ilgili verdiği kararın TBMM Genel Kurulu'nda okunması üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Emir, yapılan işlemin Meclis usulüne uygun olduğunu savunarak, Meclis Başkan Vekili'nin bu konudaki hassasiyetine dikkat çekti. Peki, Murat Emir'in açıklamalarının detayları neler?
Can Atalay Kararı ve Meclis'teki Yankıları
Murat Emir, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Meclis Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca'yı aldığı tutumdan dolayı tebrik etti. Emir, Karaca'nın, Gezi davası kapsamında 18 yıl hapis cezası alan Can Atalay hakkındaki AYM kararını genel kurulda okutmasının önemli bir adım olduğunu vurguladı. Emir, "Milli egemenliğin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir ve bilindiği gibi Şerafettin Can Atalay, şu anda fiilen cezaevinde tutuklu bulunduğu için gelip yemin edememekte ve milletvekilliği görevini yapamamaktadır" dedi.
Emir, Atalay hakkında tam 3 AYM kararı bulunduğunu ve bu kararlara göre Atalay'ın seçilmiş bir milletvekili olarak yargılamasının durdurulması ve tahliyesinin sağlanması gerektiğini belirtti. Ancak Yargıtay'ın AYM kararlarını tanımadığını ve bu durumun Atalay'ın hukuksuz bir şekilde cezaevinde kalmasına neden olduğunu savundu.
"AYM Kararı Neden Uygulanmıyor?"
Murat Emir, AYM kararının Yargıtay tarafından tanınmaması ve Meclis'e ulaşamaması nedeniyle Can Atalay'ın 18 aydır hapiste olduğunu vurguladı. Emir, "Hatay halkının iradesi hapiste, bu Meclis'in bir üyesi hapistedir" diyerek, Meclis'teki herkesin Atalay'ın görevini yapabilmesi için gerekeni yapması gerektiğini ifade etti. Emir, Meclis Başkan Vekili'nin tutumunun usule, İç Tüzüğe ve Anayasa'ya uygun olduğunu savundu.
- AYM kararları neden uygulanmıyor?
- Can Atalay'ın durumu ne olacak?
- Meclis bu konuda ne yapmalı?
Siyasi Gerginlik ve Beklentiler
Murat Emir'in açıklamaları, Can Atalay'ın durumu ve AYM kararlarının uygulanmaması konusundaki siyasi gerginliği bir kez daha gözler önüne serdi. CHP, Atalay'ın derhal tahliye edilerek milletvekili görevine başlaması gerektiğini savunurken, iktidar kanadından henüz resmi bir açıklama gelmedi. Önümüzdeki günlerde bu konunun Meclis'te daha da tartışılması ve yeni gelişmelerin yaşanması bekleniyor.
Can Atalay'ın durumu, hukuk devleti ilkesi ve seçilmişlerin hakları konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirirken, siyasi arenada da önemli bir gündem maddesi olmaya devam edecek. Bu süreçte, Meclis'in ve ilgili kurumların nasıl bir tutum sergileyeceği merakla bekleniyor.