Disleksili Dilara'dan İlham Veren Hikaye! Başardı, Şimdi Umut Saçıyor
Karadeniz Güncel

Disleksili Dilara'dan İlham Veren Hikaye! Başardı, Şimdi Umut Saçıyor


05 June 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 09 June 2025

Samsun'da yaşayan Dilara Ayar, 3 yaşında disleksi teşhisi almasına rağmen hayata tutundu ve kendi yaşam mücadelesini mesleğine dönüştürmeyi başardı. Şimdi ergoterapist olarak, kendisi gibi disleksi ve öğrenme güçlüğü çeken çocuklara umut ışığı oluyor. Dilara'nın azmi ve başarısı, benzer sorunlarla mücadele eden birçok kişiye ilham kaynağı oluyor.

Disleksi ile Mücadele ve Ergoterapiye Yöneliş

Dilara Ayar, yaşadığı zorlukları şu sözlerle anlatıyor: "Dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve disleksi tanılarım var. Yazıları ters yazma, dikkati toplamakta zorlanma, sosyal etkileşim ve planlama gibi birçok alanda güçlük yaşadım. Akademik başarım ve yaşam kalitem bu nedenle ciddi şekilde etkileniyordu. Ancak doğru eğitimler ve psikolojik destekle bu süreçte ilerleme kaydettim. Şu an günlük yaşamın içerisinde her yerde her işimi yapabiliyorum. Şu anda da çocuklara bu aşamada destek oluyorum."

Dilara'nın annesi Zübeyde Ayar da kızının yaşadığı zorlukları erken yaşta fark ederek, onun bu süreçte en büyük destekçisi oldu. Dilara'nın 2023 yılında Ankara Gülhane Sağlık Bilimler Üniversitesi Sağlık Bilimler Fakültesi'nden mezun olarak ergoterapist olması, bu mücadelenin en güzel meyvesi oldu.

  • Yazıları ters yazma
  • Dikkati toplamakta zorlanma
  • Sosyal etkileşimde güçlük
  • Planlama süreçlerinde zorluk

Dilara'nın Çocuklara Umut Olma Hikayesi

Dilara, şimdi aynı zorlukları yaşayan çocuklara bireysel eğitimler vererek onların yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor. Kendi deneyimlerinden yola çıkarak, çocukların potansiyellerini keşfetmelerine ve hayata daha iyi hazırlanmalarına yardımcı oluyor. Dilara'nın bu anlamlı çabası, toplumda farkındalık yaratılmasına ve disleksi konusunda daha bilinçli bir yaklaşım sergilenmesine katkı sağlıyor.

Dilara Ayar, disleksinin sadece genetik faktörlerle değil, doğum süreci gibi çevresel etkenlerle de bağlantılı olabileceğine dikkat çekiyor. Erken teşhisin ve doğru yönlendirmenin, disleksi ile mücadelede büyük önem taşıdığını vurguluyor. Dilara'nın hikayesi, disleksi tanısı alan çocukların ve ailelerinin umutlarını yeşertiyor.

Ailelerin ve Eğitimcilerin Rolü

Dilara'nın annesi Zübeyde Ayar, ailelerin ve eğitimcilerin bu süreçteki rolünün önemine değiniyor. "Kreşte yazıları ters yazması, oyun parkında tek başına oyun kurmak ile zorlanması ile başladı. Sonra ben bunun üzerinde araştırmaya başladım. Dilara'nın yaşadığı şeyler bana tanıdık geliyordu. Çünkü bende de aynı durumlar vardı. Dışarıdan da maalesef tembel, uyumsuz gibi şeyler söyleniyordu. Ama biliyorum ki çocukta böyle bir durum yok. Daha farklı." sözleriyle, erken farkındalığın ve doğru yaklaşımın önemini vurguluyor.

Zübeyde Hanım, kızının başarısıyla gurur duyduğunu ve "Yapamaz diyordunuz. Ne oldu? Hani bu bir gurur meselesi haline gelen bir nokta değil açıkçası. Sadece şunu söylüyorum. Mutlaka bir şeyler yapabiliyor bu çocuklar" diyerek, disleksi tanısı alan çocukların potansiyellerine inanmanın ve onları desteklemenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Dilara Ayar'ın ilham veren hikayesi, disleksi ile mücadele eden bireylerin ve ailelerinin yalnız olmadıklarını gösteriyor. Erken teşhis, doğru eğitim ve destekle, disleksili bireylerin de başarılı ve mutlu bir yaşam sürebileceklerini kanıtlıyor. Dilara'nın azmi ve başarısı, toplumda disleksi farkındalığının artmasına ve daha kapsayıcı bir yaklaşım sergilenmesine katkı sağlıyor.