Fidan'dan AB Zirvesi! Türkiye-AB İlişkileri Nereye Gidiyor?
Karadeniz Güncel

Fidan'dan AB Zirvesi! Türkiye-AB İlişkileri Nereye Gidiyor?


08 May 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 15 June 2025

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerin geleceği açısından kritik bir toplantıya katıldı. Polonya'da düzenlenen AB Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda Türkiye'nin pozisyonu ve beklentileri masaya yatırıldı. Bu katılım, Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı mı, yoksa mevcut sorunların devamı mı olacak sorularını akıllara getirdi. Gelin, bu önemli gelişmenin detaylarına yakından bakalım.

AB Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda Neler Konuşuldu?

Polonya'nın başkenti Varşova'da gerçekleşen toplantıda, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarıyla bir araya geldi. Toplantının ana gündem maddeleri arasında Türkiye-AB ilişkilerinin yanı sıra, bölgesel güvenlik konuları ve ekonomik işbirliği fırsatları da yer aldı. Fidan, Türkiye'nin AB üyeliği sürecindeki kararlılığını vurgulayarak, tam üyelik hedefinin stratejik bir öncelik olduğunu dile getirdi. Ayrıca, Türkiye'nin terörle mücadeledeki etkin rolüne dikkat çekerek, bu konuda AB'den daha fazla destek beklediğini ifade etti.

Toplantıda ele alınan diğer önemli konular şunlardı:

  • Vize Serbestisi: Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulamasının kaldırılması talebi
  • Gümrük Birliği'nin Güncellenmesi: Mevcut Gümrük Birliği anlaşmasının günümüz koşullarına uyarlanması
  • Göç Yönetimi: Düzensiz göçle mücadelede işbirliğinin artırılması
  • Enerji İşbirliği: Bölgesel enerji projelerinde ortak çıkarların gözetilmesi

Türkiye-AB İlişkilerinde Yeni Bir Sayfa mı Açılıyor?

Dışişleri Bakanı Fidan'ın AB Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katılımı, Türkiye-AB ilişkilerinde uzun süredir devam eden gerginliğin ardından bir umut ışığı olarak değerlendirilebilir. Ancak, ilişkilerin düzelmesi ve tam üyelik sürecinin yeniden canlanması için her iki tarafın da somut adımlar atması gerekiyor. Türkiye'nin hukuk devleti ilkesine bağlılığı, insan hakları konusundaki hassasiyeti ve demokratik reformları hayata geçirmesi, AB'nin Türkiye'ye yönelik bakış açısını olumlu yönde etkileyebilir. Aynı şekilde, AB'nin de Türkiye'nin stratejik önemini ve bölgesel istikrara katkısını göz önünde bulundurarak, yapıcı bir yaklaşım sergilemesi gerekiyor.

Türkiye'nin AB Üyeliği Süreci: Tarihsel Bir Bakış

Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu'na (AET) ilk başvurusu 1959 yılında yapılmış, 1963 yılında ise Ankara Anlaşması imzalanmıştı. 1987'de tam üyelik başvurusu yapılmasına rağmen, Türkiye'nin adaylık statüsü ancak 1999 yılında Helsinki Zirvesi'nde kabul edildi. 2005 yılında ise müzakereler resmen başladı. Ancak, son yıllarda yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeler, müzakere sürecini olumsuz etkiledi ve ilişkilerde gerginlikler yaşandı. Türkiye'nin AB üyeliği süreci, hem Türkiye hem de AB açısından stratejik bir öneme sahip. Bu sürecin başarıya ulaşması, bölgedeki istikrarın ve refahın artmasına katkı sağlayabilir.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın AB Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katılımı, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerde yeni bir diyalog zemini oluşturma potansiyeli taşıyor. Ancak, bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi için her iki tarafın da karşılıklı anlayış ve işbirliği içinde hareket etmesi gerekiyor. Türkiye'nin AB üyeliği hedefi doğrultusunda atacağı adımlar ve AB'nin Türkiye'ye yönelik yaklaşımı, önümüzdeki dönemde ilişkilerin seyrini belirleyecek.