Gazze'den yükselen feryatlar, Kurban Bayramı'nın buruk sevincine gölge düşürüyor. Türk Kızılay'ın insani yardımlarıyla ayakta kalmaya çalışan Filistinli çocuklar, bayramda tek bir dileklerinin olduğunu haykırıyor: Evlerine dönmek! Savaşın acımasız yüzünü en derinden hisseden bu minik yürekler, kayıplarını, özlemlerini ve umutlarını dile getirirken, tüm dünyaya dokunaklı bir mesaj gönderiyor.

Gazze'de Bayram Hüzünle Karşılandı

Gazze'de geçici barınma alanlarında yaşam mücadelesi veren Filistinli çocuklar, Kurban Bayramı'nı buruk duygularla karşılıyor. Beyt Hanun'dan Dima Naim Ömer Cabir, yaşadıkları zorlukları şu sözlerle anlatıyor: "Savaştan önce yeni kıyafet alır, kurban keserdik. Şimdi ise hiçbir şey yapamıyoruz, sürekli göç etmek zorunda kalıyoruz. Aslında evimize dönmemiz gerekiyor." Dima Naim ayrıca, yakınlarını kaybettiklerini ve uzun süredir aile üyeleriyle görüşemediklerini belirtiyor. Evlerine sağ salim dönerek sevdikleriyle yeniden bir araya gelmeyi umut ediyor.

Lin Muhammed Selame ise bayram sevincini yaşayamadıklarını, eskiden yaptıkları bayram alışverişlerinden ve aile ziyaretlerinden artık eser kalmadığını ifade ediyor: "Kurban Bayramı geldi ama bayramın hiçbir tadı yok. Eskiden kurban keserdik, bayramdan önce alışveriş yapardık, kurbanlıkları görmeye giderdik. Ne kurban var ne bayramlık kıyafet." Selame, savaşın başından itibaren kendilerine destek olan Türk Kızılay'a teşekkürlerini sunuyor.

Çocukların Gözünden Bayram Özlemi

Ahmed el-Mısri, bayramın burukluğunu şu sözlerle dile getiriyor: "Bayram geliyor ama biz artık o eski günlerdeki gibi bayramı yaşayamıyoruz. Ne harçlık var ne gezmeler." Ailesinden birçok kişiyi kaybettiğini, bayramda ziyaret edecek yakınlarının kalmadığını ve nereye gideceklerini bilemediklerini ifade ediyor. Bayramda yaşadıkları çaresizliği ise, "Bizden göç etmemiz istendi. Nereye gidelim? Ne burada yer var ne başka bir yerde. Bayramda herkes ailesine kavuşmak ister ama bizim ailemiz şehit oldu." diyerek anlatıyor.

13 yaşındaki Cuma el-Mısri'nin mesajı ise yürekleri dağlıyor: "Ateşkes istiyorum. Tavuk yiyelim, et yiyelim istiyorum. Bayram gelsin, kurabiye ve tatlı yapalım istiyorum. Kitap okumak, salıncakta sallanmak istiyorum. Ama şimdi hiçbir şeyimiz yok. Allah'ım ateşkes olsun. Eskiden bayramda çok mutlu olurduk." Esmahan Aşur ise özlemini şu şekilde dile getiriyor: "Kurban Bayramı geldi ama biz okula sığınmış, yerimizden edilmiş durumdayız. Bayramı hissetmiyoruz. Ne yemek var ne et. Ne okul var ne ev. Kendi memleketimize dönüp bayramı yaşamak, et yemek, arkadaşlarımızla oynamak istiyoruz. Amcalarımızı, halalarımızı görmek, onlarla mutlu olmak istiyoruz." Esmahan, "Filistin'e yardım eden Türk Kızılay'a ve Türkiye'ye teşekkür ederiz." diyerek sözlerini bitiriyor.

Türk Kızılay'dan Gazze'ye Kesintisiz Destek

Türk Kızılay, Gazze'de yaşanan insani krizin ilk gününden bu yana bölgeye aralıksız destek sağlamayı amaçlıyor. Bugüne kadar içme suyu, gıda kolisi ve konserve ürün temini başta olmak üzere acil insani yardım malzemeleri Gazze'deki ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. Sınır kapılarının kapalı olduğu dönemlerde ise yerel tedarik zincirleri ve alternatif lojistik yöntemleriyle yardım operasyonları sürdürülüyor.

Bu Kurban Bayramı'nda da Türk Kızılay, Türkiye'de kesilen kurban etlerini kavurma konserveleri haline getirerek, sınır kapılarının insani yardıma açıldığı dönemde Gazze'ye sevk edilmek üzere hazırlıyor. Ayrıca Gazze'deki Kızılay aşevinden her gün 15 bin ila 25 bin kişiye sıcak yemek ulaştırılıyor ve böylece zorlu yaşam koşulları altındaki bölge halkına destek sunuluyor.

Gazze'deki çocukların bayram dilekleri, tüm dünyanın vicdanına bir çağrı niteliğinde. Türk Kızılay'ın bölgedeki yardımları umut ışığı olurken, uluslararası toplumun da bu trajediye sessiz kalmaması gerekiyor. Savaşın gölgesinde büyüyen bu çocukların en temel hakları olan güvenli bir yaşam ve mutlu bir çocukluk geçirme imkanı sağlanmalı. Unutmayalım ki, onların geleceği hepimizin sorumluluğunda.