Giresun'un Doğankent ilçesinde yaşanan bir olay, çevre felaketinin boyutlarını gözler önüne seriyor. Alagöz Madencilik'e ait maden işletmesinden sızan atıklar, dere yatağına karışarak doğal yaşamı tehdit ediyor. Köylüler, maden atıklarının sadece su kaynaklarını değil, aynı zamanda çevredeki doğayı da yaşanmaz hale getirdiğini belirterek yetkililerden yardım bekliyor.

Maden Atıkları Derede Facia Yarattı

Olay, Giresun'un Doğankent ilçesine bağlı Çatalağaç mevkisinde meydana geldi. İddialara göre, Alagöz Madencilik'e ait bakır, kurşun, çinko maden işletmesinden sızan atıklar, dere yatağına karıştı. Bu durum, Batak Deresi'nin kirlenmesine ve Harşit Çayı üzerinden Karadeniz'e ulaşarak daha büyük bir çevre felaketine yol açma potansiyeli taşıyor.

• Maden atıkları dereyi zehirliyor.
• Doğal yaşam tehdit altında.
• Köylüler endişeli.

Köylülerden Tepki: "Yaşam Alanlarımız Elimizden Gitti"

Yöre sakinleri, maden atıklarının dereye karışmasının ardından büyük bir endişe içinde olduklarını dile getiriyor. Köy sakinlerinden Soner Aydın, "Belirli aralıklarla maden sahasından dere yataklarımıza bırakılan maden atıkları sadece deredeki canlıları yok etmedi, aynı zamanda çevredeki canlı yaşamını da tehdit etmektedir. Deredeki canlı yaşamından sonra artık kendi yaşantımızdan da endişe eder hale geldik" şeklinde konuştu.

Esma Aydın ise yaşadıkları mağduriyeti şu sözlerle ifade etti: "Biz köylüyüz, gidecek başka yerimiz yok. Çiftçilik ve hayvancılıkla geçiniyoruz. Ancak artık ne işleyecek arazilerimiz ne de hayvanlarımızı yetiştirecek arazilerimiz kullanılamaz halde. Buralar bizim yaşam alanımız, yaşam alanlarımız elimizden gitti. Ne yaşayacak köyümüz kaldı, ne de gidecek bir yerimiz var. Maden sahası yüzünden mağduruz ve bu mağduriyetimizin, sesimizin artık duyulmasını istiyoruz."

Çevre Cezası Uygulandı

Çevre kirliliğine neden olduğu gerekçesiyle Alagöz Madencilik'e Giresun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından 2872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında cezai işlem uygulandığı bildirildi. Ancak köylüler, bu cezanın yeterli olmadığını ve kalıcı çözümler beklediklerini vurguluyor.

Bu tür olaylar, madencilik faaliyetlerinin çevreye olan etkilerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Sürdürülebilir madencilik uygulamalarının hayata geçirilmesi ve çevre denetimlerinin sıkılaştırılması, benzer felaketlerin önlenmesi açısından büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, doğa bizim en değerli varlığımız ve onu korumak hepimizin sorumluluğunda.