Giresun'da etkili olan şiddetli sağanak yağış, Görele, Çanakçı ve Doğankent ilçelerinde hayatı olumsuz etkiledi. Dere yataklarında taşkınlar meydana gelirken, bazı köy yollarında heyelanlar oluştu. Bir evde mahsur kalan 8 kişi kurtarıldı, ancak yağışın etkisiyle birçok köy yolu ulaşıma kapandı. Giresun Valiliği, belediyeler ve ilgili kurumlarla koordineli bir şekilde çalışmaların sürdürüldüğünü açıkladı. Peki, bu felaketin ardında yatan sebepler neler ve bölge halkı için ne gibi önlemler alınmalı?

Giresun'da Yaşanan Felaketin Detayları

Giresun'un doğu kesiminde yer alan Görele, Çanakçı ve Doğankent ilçelerinde akşam saatlerinde başlayan sağanak yağış, kısa sürede etkisini artırarak felakete dönüştü. Dere yataklarının taşması sonucu birçok ev ve iş yeri sular altında kalırken, bazı köy yollarında meydana gelen heyelanlar ulaşımı felç etti. Doğankent ilçesine bağlı Çatak köyünde bir evde mahsur kalan 8 kişi, AFAD ekiplerinin yoğun çabaları sonucu kurtarıldı. Vatandaşların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtilirken, yağışın etkisiyle Görele, Çanakçı ve Doğankent ilçelerinde derelerdeki su seviyesi tehlikeli boyutlara ulaştı.

Çanakçı ilçesinde AFAD'a 6 su baskını ihbarı yapıldığı öğrenilirken, Giresun Valiliği'nden yapılan açıklamada, belediyeler ve ilgili kurumlarla koordineli şekilde yürütülen çalışmalara 908 personel, 225 araç, 110 iş makinesi, 3 bot ve 30 motopomp ile müdahale edildiği belirtildi.

Sel ve Heyelanların Nedenleri

Giresun'da yaşanan bu tür doğal afetlerin temelinde, coğrafi özelliklerin yanı sıra insan faktörünün de önemli bir rolü bulunuyor. Karadeniz Bölgesi'nin engebeli arazisi ve dik yamaçları, yağışların etkisiyle toprak kaymalarına ve heyelanlara zemin hazırlıyor. Ayrıca, plansız yapılaşma, dere yataklarının daraltılması ve ormanlık alanların tahrip edilmesi gibi insan kaynaklı faktörler de bu tür felaketlerin şiddetini artırıyor.

• Plansız yapılaşma
• Dere yataklarının daraltılması
• Ormanlık alanların tahrip edilmesi

Bundan Sonra Ne Olacak?

Giresun'da yaşanan bu felaket, doğal afetlere karşı daha bilinçli ve hazırlıklı olmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bölgede yaşayan vatandaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması için, öncelikle riskli bölgelerde yapılaşmanın önüne geçilmesi, dere yataklarının ıslah edilmesi ve ormanlık alanların korunması gerekiyor. Ayrıca, erken uyarı sistemlerinin güçlendirilmesi ve afet bilincinin artırılması da büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, doğayla uyumlu bir yaşam sürerek bu tür felaketlerin etkilerini en aza indirmek mümkün.