İsrail ordusu, Gazze'ye insani yardım götürmek amacıyla Tunus'tan yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na (GSF) yönelik bir baskın düzenledi. Bu olayda en az 8 gemiye el konulurken, aralarında dünyaca ünlü aktivist Greta Thunberg'in de bulunduğu çok sayıda insan hakları savunucusu gözaltına alındı. Bu beklenmedik müdahale, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve İsrail'in Gazze'ye uyguladığı abluka politikalarına yönelik eleştirileri yeniden alevlendirdi.

Küresel Sumud Filosu'na Şok Baskın

Olay, Gazze Şeridi'ne uygulanan abluka nedeniyle zaten zor durumda olan bölgeye insani yardım ulaştırma çabalarını sekteye uğrattı. İsrail'in bu hamlesi, bölgedeki insani krizi daha da derinleştirebileceği endişesini beraberinde getirdi. GSF'den yapılan açıklamada, baskına uğrayan gemilerin isimleri belirtilirken, Florida adlı gemiye kasıtlı olarak çarpıldığı ve diğer gemilere tazyikli su sıkıldığı ifade edildi.

• Deir Yassine/Mali
• Huga
• Spectre
• Adara
• Alma
• Sirius
• Aurora
• Grande Blue

Bu durum, uluslararası sularda seyrüsefer serbestisi ve insani yardım faaliyetlerinin engellenmemesi ilkelerine aykırı bir durum olarak değerlendiriliyor. GSF'nin açıklaması, İsrail'in bu müdahalesinin "küstahça bir çaresizlik" olduğunu ve Gazze'nin aç ve tecritte kalmasını sağlamak için her şeyi yapabileceğini gösterdiğini vurguladı.

Uluslararası Tepkiler ve Sonrası

İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Danny Danon ise, gözaltına alınan aktivistlerin sınır dışı edileceğini açıkladı. Danon, İsrail topraklarına yasadışı olarak girmeye çalışanların Yom Kippur bayramının bitiminden hemen sonra sınır dışı edileceğini belirtti. İsrail Dışişleri Bakanlığı ise, aktivistlerin güvende olduğunu ve filonun amacının "provokasyon" olduğunu iddia etti. Ancak bu açıklamalar, uluslararası kamuoyunu tatmin etmekten uzak kaldı ve İsrail'e yönelik eleştirilerin artmasına neden oldu.

Bu tür olaylar, uluslararası hukuk ve insan hakları açısından ciddi sorunlar teşkil etmektedir. Silahsız insani yardım gemilerine yönelik saldırılar, savaş suçu olarak kabul edilmekte ve uluslararası toplumun tepkisini çekmektedir. Bu bağlamda, İsrail'in bu eylemi, bölgedeki gerginliği tırmandırırken, uluslararası ilişkilerde de yeni bir krize yol açabilecek potansiyele sahiptir.

İsrail ordusunun Küresel Sumud Filosu'na düzenlediği baskın ve aktivistlerin gözaltına alınması, bölgedeki insani durumu daha da karmaşık hale getirdi. Bu olay, uluslararası toplumun dikkatini bir kez daha Filistin meselesine çekerken, İsrail'in uyguladığı abluka politikalarının sorgulanmasına neden oldu. Gelecekte benzer olayların yaşanmaması için uluslararası toplumun daha aktif bir rol üstlenmesi ve bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması için çaba göstermesi gerekmektedir.