Kırıkkale'nin Sulakyurt ilçesinde yaşanan kanlı tarla kavgası Türkiye'yi yasa boğmuştu. Tarla sulama anlaşmazlığı yüzünden çıkan ve baba, oğul ve torunun hayatını kaybettiği olayla ilgili davanın ilk duruşması yapıldı. Sanıklar hakim karşısına çıkarken, olayın detayları bir kez daha gün yüzüne çıktı.
Kanlı Kavganın Perde Arkası
Olay, 6 Ağustos 2024 tarihinde Sulakyurt ilçesi Deredüzü köyünde meydana geldi. İddiaya göre Erhan Çiftçi, akrabaları Satılmış Cesur (69), oğlu İbrahim Cesur (54) ve torunu Satılmış Cesur (17) ile tarla sulama konusunda tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Erhan Çiftçi, yanında bulundurduğu tabancayla akrabalarına ateş etti. Dede, oğul ve torun olay yerinde hayatını kaybetti. Olayın ardından kaçan Erhan Çiftçi ve kardeşi Kadir Çiftçi tutuklanırken, enişteleri K.A. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Cumhuriyet Başsavcılığı, Erhan Çiftçi ve Kadir Çiftçi hakkında "fikir ve eylem birliği içerisinde iştirak halinde kasten öldürme" ve "çocuğa karşı işlenmesi nedeniyle nitelikli adam öldürme" suçlarından 2 kez müebbet ve 1 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. K.A. hakkında ise "suç delillerini yok etme ve gizleme" suçundan 6 ay ila 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Duruşmada Şok İddialar
2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Erhan ve Kadir Çiftçi, tutuksuz sanık K.A., taraf avukatları, öldürülenlerin yakınları ve diğer müştekiler katıldı. Sanık Erhan Çiftçi savunmasında, maktullerin ektiği mahsulü yaydıklarını ve olaydan önce kendisine silah çektiklerini iddia etti. Olay günü tarlasında kepçeyle çalışma yaparken dede Satılmış Cesur'un eşekle yanlarına geldiğini öne süren Erhan Çiftçi, şunları söyledi:
"Sonra evlerinden birini aradı ve 'İkisinin de kellesini gömelim' dedi. Ardından İbrahim ve oğlu Satılmış Cesur geldi. Araçlarından iner inmez siper alarak ateş etmeye başladılar. Ben de aracımdan tabanca ve tüfeğimi alarak ateş ettim. O sırada İbrahim yere düştü, oğlu ateş etmeye devam ediyordu. Ben de ona ateş etmeye devam ettim. Sonra dede Satılmış ile oğlu ve torunun bulunduğu yere gittik. Torunu 'babamı vurdun' diyerek bize ateş edince ben de ateş ettim. O düşünce dedesi silahı alarak ateş etmeye başladı, ona da ateş ettim ve yere düştü. Ardından aracıma bindim ve köye giderek jandarmayı aradım."
Sanıklardan Kadir Çiftçi ise olay sırasında korkudan kepçenin kazdığı çukura saklandığını ve ateş etmediğini iddia etti. Tutuksuz sanık K.A. da suçlamaları reddederek beraatini talep etti.
Tanık Anlatımı Kan Dondurdu
Tanık M.T. ise olay günü Erhan Çiftçi'nin tarlasında kepçe ile çalıştığı sırada Satılmış Cesur'un eşekle geldiğini belirtti. Çiftçi ile Satılmış'ın bir süre konuştuklarını söyleyen tanık M.T., "Aralarında ne oldu bilmiyorum. Daha sonra otomobille 2 kişi geldi ve araçtan ateş edildiğini gördüm. Onlar ateş edince Erhan Çiftçi ve kardeşi Kadir Çiftçi de ateş etti. Korkudan kepçeden yere indim. Dede Satılmış da sanıkların yanındaydı. Ardından İbrahim Cesur yere düşünce yanına gittiler. Ben de o sırada bölgeden uzaklaşırken yine silah sesleri duydum. Baktığımda aracın başında sadece Erhan ve Kadir Çiftçi vardı. Olaydan sonra Erhan Çiftçi beni arayarak 'Kardeşim Kadir Çiftçi'yi karıştırma, cinayetleri ben işledim, bu şekilde ifade ver' dedi" şeklinde konuştu.
Davanın Seyri Nasıl İlerleyecek?
Mahkeme heyeti, müşteki ve tanık beyanlarının ardından taraf avukatlarını dinledi. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve 15 Mayıs'ta keşif yapılmasına hükmeden heyet, duruşmayı 26 Mayıs'a erteledi. Bu kanlı olayın ardından geriye birçok soru işareti ve acı kaldı. Dava süreci, olayın tüm detaylarının aydınlatılması ve adaletin sağlanması açısından büyük önem taşıyor.
