30 Nisan 2025 Çarşamba

Karadeniz Alarm Veriyor! Çöpler Denizi Nasıl Kirletiyor?

Karadeniz, eşsiz doğal güzellikleri ve zengin biyolojik çeşitliliği ile ülkemizin en önemli denizlerinden biri. Ancak son yıllarda artan çevre kirliliği, bu değerli denizi tehdit ediyor. Özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde, yaylalardan dereler aracılığıyla taşınan çöpler, Karadeniz'de ciddi bir kirlilik sorununa yol açıyor. Bu durum, deniz ekosistemini olumsuz etkiliyor ve bölgedeki yaşamı tehdit ediyor.

Karadeniz'i Tehdit Eden Çöp Sorunu

Doğu Karadeniz'in yüksek rakımlı yaylaları, özellikle yaz aylarında yoğun ziyaretçi akınına uğruyor. Ne yazık ki, bu durum beraberinde çevre kirliliğini de getiriyor. Yaylalarda bilinçsizce çevreye bırakılan çöpler, yağmur suları ve eriyen kar sularıyla birlikte derelere karışıyor. Dereler aracılığıyla Karadeniz'e ulaşan bu çöpler, deniz yüzeyinde ve dibinde birikerek kirliliğe neden oluyor.

Trabzon'da Değirmendere mevkisinde deniz kıyısına ulaşan evsel, plastik, metal ve hafriyat gibi atıklar, sadece görsel kirlilik yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda deniz ekosistemini de olumsuz etkiliyor. Plastik atıklar, deniz canlıları tarafından yutulabiliyor ve bu durum, onların ölümüne yol açabiliyor. Ayrıca, deniz dibinde biriken atıklar, deniz tabanındaki yaşamı da olumsuz etkiliyor.

Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden (KTÜ) Doç. Dr. Rafet Çağrı Öztürk, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Yaylalardan gelen kirliliğin temel sebebi biziz. Bu kirliliği önleyecek olan da bizleriz ve daha bilinçli olmalıyız" diyerek, sorunun çözümünde bireysel sorumluluğun önemine dikkat çekiyor.

Yayla Turizmi ve Çevre Bilinci

Karadeniz Bölgesi'ndeki yaylalar, serin iklimi, doğal güzellikleri ve geleneksel kültürüyle hem yerli hem de yabancı turistlerin uğrak noktası haline geldi. Ancak bu artan ilgi, doğayı korumaya yönelik bilinçle desteklenmediği takdirde, Karadeniz'deki çevre kirliliğini daha da artırabilir.

Doç. Dr. Öztürk, yayla turizminin çevre üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, "Plastik şişeler, ambalaj atıkları ve diğer evsel çöpler, yaylaların doğal dokusunu bozmakla kalmayıp, rüzgar ve yağmur yoluyla akarsulara karışarak Karadeniz'e kadar ulaşıyor. Özellikle ilkbahar aylarında artan yağışlar ve kar erimeleriyle birlikte taşkın riski yükseliyor. Bu taşkınlar, nehir havzalarında birikmiş atıkları sürükleyerek daha geniş bir çevresel kirliliğe neden oluyor. Sonuç olarak yayla turizmi, doğru yönetilmediği takdirde Karadeniz'deki plastik kirliliğini ciddi biçimde artırmaktadır" uyarısında bulunuyor.

Çözüm Önerileri ve Alınması Gereken Önlemler

Karadeniz'deki çevre kirliliğinin önlenmesi için alınması gereken birçok önlem bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Yaylalarda çöp toplama ve geri dönüşüm sistemlerinin kurulması
  • Ziyaretçilerin çevre bilincini artırmaya yönelik eğitimlerin düzenlenmesi
  • Plastik kullanımının azaltılması ve alternatif ürünlerin teşvik edilmesi
  • Dere yataklarının temizlenmesi ve düzenli olarak kontrol edilmesi
  • Deniz kıyısında biriken çöplerin düzenli olarak toplanması

Doç. Dr. Rafet Çağrı Öztürk, "Yaylalardan gelen kirliliğin temel sebebi biziz. Bu kirliliği önleyecek olan da bizleriz ve daha bilinçli olmalıyız. Plastik kullanımı ve üretimi her geçen gün artıyor. Umarım bu günleri aramayız. Buraları temizlememiz ve bu kirliliği uygun bir şekilde bertaraf etmemiz lazım. Çöplerin deniz kıyısına ulaşmasını engellemeliyiz. Burası temizlense de seneye eminim aynı görüntüyü göreceğiz" ifadeleriyle, bireysel ve toplumsal olarak sorumluluk almanın önemini vurguluyor.

Karadeniz'in geleceği için hepimizin üzerine düşen görevler var. Çevre bilincini artırarak, çöplerimizi doğru şekilde bertaraf ederek ve yetkilileri göreve çağırarak, bu eşsiz denizi koruyabilir ve gelecek nesillere temiz bir çevre bırakabiliriz.

İlgili Haberler