
Marmara Alarm Veriyor! Müsilaj Turistik Kıyıları Esir Aldı
Marmara Denizi'nde 2021 yılında yaşanan müsilaj felaketinin ardından, benzer görüntüler yeniden ortaya çıkmaya başladı. Bursa'nın gözde turistik bölgelerinden Gemlik Körfezi, müsilajla kaplanarak hem tatilcileri hem de bölge esnafını endişelendirdi. Kıyı şeridindeki bu durum, deniz yaşamı ve turizm açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Müsilaj Kabusu Geri mi Dönüyor?
Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar, durumun sürpriz olmadığını belirterek, "Geçtiğimiz kış aylarından itibaren biliyoruz ki denizin derinlerinde müsilaj oluşumu başlamıştı ve canlı yaşamını tehdit etmeyle ilgili riskler barındırıyordu" dedi. Bu açıklama, müsilaj sorununa karşı alınması gereken önlemlerin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Marmara Denizi'nde yapılan incelemeler, müsilajın özellikle 20-30 metre derinliklerde yoğunlaştığını gösteriyor. Uzmanlar, 2021 yılındaki gibi büyük bir krizin tekrar yaşanabileceği konusunda uyarıyor. Yaz sezonunun başlamasıyla birlikte, Bursa ve İstanbul'dan gelen tatilcilerin yoğun olarak ziyaret ettiği Kumla, Karacaali ve Narlı sahillerindeki müsilaj, bölge halkını tedirgin ediyor.
Turizm ve Balıkçılık Alarmda
Kumla Mahalle Muhtarı Kazım Ata, müsilajın hem denizdeki canlı yaşamını hem de turizm sezonunu olumsuz etkileyeceğini vurgulayarak, "Gemlik'in güzide sahil kesimlerinden biriyiz. Ancak bu yıl tüm Gemlik sahilinde olduğu gibi Kumla sahilimiz de müsilaj belasıyla uğraşıyoruz. Hemen hemen 15-20 gündür aralıksız müsilaj sahilimizi tehdit ediyor" şeklinde konuştu.
Muhtar Ata, kıyı şeridinin acilen temizlenmesi gerektiğini belirterek, okulların kapanmasıyla birlikte bölgeye gelecek olan 200-300 bin kişinin bu durumdan olumsuz etkilenebileceğini ifade etti. Müsilajın balıkçılığı da olumsuz etkilediği belirtiliyor. Olta balıkçısı Hasan Basri, teknelerin bile balığa çıkamadığını, oltaların sürekli takıldığını ve denizin adeta tanınmaz halde olduğunu söyledi.
Müsilajın nedenleri ve çözüm önerileri üzerine de değerlendirmeler yapılıyor. Doç. Dr. Efsun Dindar, atık su deşarjları ve derelerle taşınan kirliliğin müsilajın hızlı bir şekilde tetiklenmesine neden olduğunu belirtti. Dindar, "Müsilajın sebeplerinden en önemlisi, azot ve fosfor yükü açısından yüksek suların Marmara Denizi ile buluşmasıydı" dedi. Bu durumun önüne geçmek için atık su arıtma tesislerinin iyileştirilmesi ve kirlilik kaynaklarının kontrol altına alınması gerektiği vurgulanıyor.
Müsilajla Mücadele İçin Neler Yapılmalı?
- Atık su arıtma tesislerinin kapasitesi artırılmalı ve teknolojileri güncellenmeli.
- Sanayi tesislerinin atık suları sıkı bir şekilde denetlenmeli ve yasal düzenlemelere uyulması sağlanmalı.
- Tarımda kullanılan gübrelerin bilinçli kullanılması teşvik edilmeli ve organik tarım uygulamaları desteklenmeli.
- Marmara Denizi'ne dökülen akarsuların temizlenmesi için çalışmalar yapılmalı.
- Halkın bilinçlendirilmesi ve çevre temizliği konusunda farkındalık yaratılması için kampanyalar düzenlenmeli.
Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorunu, sadece bölgesel değil, ulusal düzeyde ele alınması gereken önemli bir çevre sorunudur. Alınacak etkili önlemlerle, deniz ekosisteminin korunması, turizm gelirlerinin sürdürülebilirliği ve halk sağlığının güvence altına alınması mümkün olacaktır. Aksi takdirde, Marmara Denizi'nin geleceği ve kıyı bölgelerindeki yaşam kalitesi ciddi şekilde tehlikeye girebilir.