Hatay'ın İskenderun ilçesinde yaşanan korkunç olay, Türkiye'yi derinden sarstı. Psikolojik sorunları olduğu iddia edilen Suriyeli Hasan Habraş (20), annesi Hüsne Habraş'ı (53) boğarak öldürdü. Cinayetin ardından polise teslim olan Habraş'ın ifadesi ise kan dondurdu: "İçimdeki şeytanı çıkarmak için annemi öldürdüm!"
Olay Nasıl Gerçekleşti?
Olay, Denizciler Mahallesi'nde Habraş ailesinin evinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Hasan Habraş ile annesi Hüsne Habraş arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Hasan Habraş, annesini boğarak öldürdü. Olayın ardından ağabeyini arayan Hasan Habraş, "Annemiz öldü, başımız sağ olsun" diyerek durumu bildirdi. Ağabeyinin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekipler, Hüsne Habraş'ın cansız bedenini bulurken, Hasan Habraş'ı gözaltına aldı.
Emniyetteki ifadesinde suçunu itiraf eden Hasan Habraş, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
"Şeytanı Çıkarmak İstedim" İtirafı
Hasan Habraş'ın emniyetteki ifadesi, olayın vahametini gözler önüne serdi. Habraş, annesini neden öldürdüğü sorusuna şu yanıtı verdi:
"İçimde bir şeytan vardı. Onu çıkarmak istiyordum. Annemi öldürerek o şeytanı kovduğumu düşündüm."
Bu ifadeler, Habraş'ın psikolojik sorunlarının derinliğini ve cinayetin ardındaki karanlık nedeni ortaya koydu.
Türkiye'de Ruh Sağlığı ve Cinayetler
Bu tür trajik olaylar, Türkiye'de ruh sağlığı sorunlarına dikkat çekiyor. Uzmanlar, psikolojik rahatsızlıkları olan bireylerin tedaviye erişiminin kolaylaştırılması ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Türkiye'de ruh sağlığı hizmetlerine erişim konusunda çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Özellikle kırsal bölgelerde ve sosyoekonomik düzeyi düşük kesimlerde bu hizmetlere ulaşmak daha da zor olabiliyor. Bu durum, psikolojik sorunları olan bireylerin tedavi olamamasına ve bu tür trajik olayların yaşanmasına zemin hazırlayabiliyor.
Bu elim olay, toplum olarak ruh sağlığına daha fazla önem vermemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Unutmayalım ki, sağlıklı bir toplum ancak sağlıklı bireylerden oluşur.
