Akdeniz Üniversitesi'nde flaş bir gelişme yaşandı! Eski rektör yardımcısı ve Hukuk Fakültesi eski dekanı Mehmet Altunkaya'nın profesörlük unvanı, yapılan incelemeler sonucunda iptal edildi. İntihal iddiaları ve usulsüzlükler üzerine başlatılan soruşturma, Altunkaya'nın akademik kariyerinde büyük bir krize yol açtı. Üniversite yönetim kurulu, Altunkaya'nın profesörlük kadrosunu iptal ederek dosyayı onay için YÖK'e gönderdi.

İntihal İddiaları ve Sahte Belgeler

Olay, bir ihbar mektubuyla başladı. Mektupta, Mehmet Altunkaya'nın akademik unvanlarını hak etmediği, sahte belgeler düzenleyerek idareyi yanılttığı iddia edildi. İddialar arasında, Altunkaya'nın yayımladığını beyan ettiği çalışmaların gerçekte yayımlanmadığı ve eserlerinin intihal olduğu öne sürüldü. Şikayetçi, Altunkaya'nın bir kitabının Alman bir yazarın eserinin özensiz bir çevirisi olduğunu ve dipnotların bile büyük oranda aynen aktarıldığını belirtti.

Şikayetçi, kitabın yazımında çeviri programı kullanıldığını ve bazı hataların düzeltilmediğini de vurguladı. Örneğin, kitabın bir sayfasında yer alan dipnot numarasının silinmediği ve çeviri programının "karma sözleşmeyi" "karışık sözleşme" olarak çevirdiği belirtildi. Şikayetçi, bu durumun kitabın büyük oranda kötü bir çeviri olduğunu ve idareyi kandırmak amacıyla kullanıldığını iddia etti. Bu iddialar üzerine başlatılan soruşturma, Akdeniz Üniversitesi'nde büyük yankı uyandırdı.

Soruşturma ve Savunma

Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü tarafından başlatılan soruşturma kapsamında oluşturulan bilirkişi heyeti, iddiaların doğru olduğunu tespit etti. İncelemelerde, Altunkaya'nın profesörlük kadrosuna atanmasında kullanılan bir makalenin gerçekte hiç yayımlanmadığı, diğer bir makalenin ise kadroya atanmak için aranan özellikleri taşımadığı halde, taşıyormuş gibi gösterildiği belirlendi. Bu eylemlerin aynı zamanda etik ihlal olduğu da karara bağlandı.

Mehmet Altunkaya ise soruşturma kapsamında verdiği savunmada, kitabın Türkiye'de daha önce yazılmamış bir konu olduğunu, Almanca kaynaklardan çokça faydalandığını ve söz konusu eserle tematik benzerlikler olduğunu öne sürdü. Altunkaya, "Aşırı yararlanmak vardır. Bu etik ihlal değildir. Çok önemli kaynak olduğu için yararlandım. Türk hukukunda böyle bir eser yoktu. O yıllarda çeviri programı bulunmuyor" dedi. Ayrıca, 2015'teki makalenin basılmadığını yeni öğrendiğini ve kastının olmadığını belirtti.

Altunkaya'nın savunması yeterli bulunmadı ve Üniversite Yönetim Kurulu, profesörlük kadrosunun iptaline karar verdi. Kararda, Altunkaya'nın asgari koşullar bakımından aranan nitelikte ve sayıda yayınları içermediği, idareyi yanılttığı ve kasıtlı olarak menfaat elde etmek için başvurduğu belirtildi. Bu kararın ardından dosya, onay için YÖK'e gönderildi.

YÖK'ün Kararı Bekleniyor

Akdeniz Üniversitesi Yönetim Kurulu'nun aldığı bu karar, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından onaylanması halinde kesinleşecek. YÖK'ün yapacağı inceleme sonucunda, Altunkaya'nın profesörlük unvanının resmen geri alınması bekleniyor. Bu durum, Türkiye'deki akademik camiada intihal konusuna dikkat çekilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bu süreçte Mehmet Altunkaya'nın 10 yıldır aldığı profesörlük maaşının ne olacağı da merak konusu. Sahte belgelerle kazandığı tespit edilen profesörlük unvanı ile devletten maaş alan Altunkaya'nın, bu maaş farkının geri alınıp alınmayacağı, memuriyetten çıkarılıp çıkarılmayacağı ve hakkında suç duyurusunda bulunup bulunulmadığı gibi sorular henüz yanıtlanmadı.

Akdeniz Üniversitesi'nde yaşanan bu olay, akademik dürüstlük ve etik değerlerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. YÖK'ün vereceği karar, benzer durumların yaşanmaması adına emsal teşkil edecek ve yükseköğretim kurumlarında daha sıkı denetimlerin yapılmasına önayak olabilecek.