Trabzon'un Köprübaşı ilçesine bağlı Taşlı Yaylası'nda yaşayan 61 yaşındaki Rafet Hancı'nın 5 tilki ile kurduğu sıra dışı dostluk, görenleri hayran bırakıyor. Yaz aylarında kasaplık yaparak geçimini sağlayan Hancı, yayla sezonu bitmesine rağmen, tilkileri yalnız bırakmamak için şehre dönmedi. Bu yürek ısıtan hikaye, insan ve hayvan arasındaki bağın ne kadar güçlü olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Tilkilerle Kurulan Sıcak Bağ

Doğu Karadeniz'de yaylacılık geleneği sona ererken, birçok kişi evlerine dönmeye başladı. Ancak Rafet Hancı için durum farklı. Yaylada besleyip sahiplendiği 5 tilki ile arasında güçlü bir bağ oluştu. Her akşam dükkanının önüne gelen tilkileri elleriyle besleyen Hancı, onlara karşı büyük bir sevgi besliyor. Bu sevgi, onu yaylada kalmaya ve tilkileri yalnız bırakmamaya itiyor.

Rafet Hancı, tilkilerle olan ilişkisini şu sözlerle anlatıyor: "Oh be 5 tane tamamlandı, misafirlerimiz gelmiş. Misafirlerimiz hoş gelmiş. Kimse der mi ki 'Rafet amca al 4 kilo et parası göndereyim de yedir bunları'? Sayın tilki gardaşlar ben sizi yedireceğim, doyuracağım. Ama ben gittikten sonra sizi yaradan Cenab-ı Allah illa ki aç bırakmaz, rızıklarını verir. Kavga etmeyin, gelin bakayım, alan gitsin rızkını." Bu sözler, Hancı'nın tilkilere karşı duyduğu şefkati ve sorumluluk duygusunu açıkça gösteriyor.

Yaylada Kalma Kararı

Yayladan göçlerin başlamasıyla birlikte, Rafet Hancı bir seçim yapmak zorunda kaldı. Ya şehre dönecek ve alıştığı konforuna kavuşacak, ya da tilkileri yalnız bırakmayacaktı. Tercihini hayvan sevgisinden yana kullanan Hancı, yaylada kalmaya karar verdi. Bu karar, sadece hayvanseverlerin değil, tüm insanların takdirini kazandı.

Peki, Rafet Hancı'nın bu örnek davranışı bize ne anlatıyor? İşte bazı önemli noktalar:

• İnsan ve hayvan arasındaki bağın ne kadar güçlü olabileceği
• Hayvan sevgisinin, bencilliğin önüne geçebileceği
• Doğaya ve canlılara karşı sorumluluk duygusunun önemi

Bu Hikayenin Ardından...

Rafet Hancı'nın tilkilerle kurduğu bu sıcak dostluk, umarız diğer insanlara da ilham verir. Unutmayalım ki, doğa ve hayvanlar bizimle birlikte bu dünyayı paylaşıyor. Onlara karşı sevgi ve şefkat göstermek, sadece onların değil, bizim de hayatımızı güzelleştirecektir. Bu anlamlı hikaye, gelecek nesillere aktarılması gereken önemli bir ders niteliğinde.