Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şerife Yücesoy Özkan, otizm konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'deki otizmli birey sayısının yaklaşık 2 milyon olduğunu tahmin ettiklerini belirten Özkan, bu durumun ciddiyetine dikkat çekti. Peki, otizm nedir? Türkiye'de otizm konusunda ne gibi çalışmalar yapılıyor? İşte detaylar...
Otizm Nedir ve Belirtileri Nelerdir?
Otizm, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen bir nörogelişimsel farklılıktır. Otizmli bireylerin sosyal etkileşimde, iletişimde ve davranışlarda farklılıkları olabilir. Bu farklılıklar her bireyde farklı şekillerde görülebilir. Otizmin belirtileri arasında şunlar yer alabilir:
- Göz teması kurmaktan kaçınma
- İsme tepki vermeme
- Tekrarlayıcı davranışlar
- Sosyal etkileşimde zorlanma
- Konuşmada gecikme veya farklılık
Prof. Dr. Özkan, otizmin erken teşhisinin ve doğru müdahalenin önemini vurgulayarak, ailelerin bu konuda bilinçli olmaları gerektiğini belirtti.
Türkiye'de Otizm Farkındalığı ve Çalışmaları
Türkiye'de otizm konusunda farkındalık giderek artmaktadır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın öncülüğünde otizm eylem planları hazırlanmakta ve çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmaların amacı, otizmli bireylerin ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmak, eğitim ve istihdam olanaklarını geliştirmek ve toplumsal entegrasyonlarını sağlamaktır.
Prof. Dr. Özkan, bu eylem planlarının önemine değinerek, bakanlıkların, üniversitelerin, STK'ların ve yerel yönetimlerin işbirliği içinde çalışmasının gerekliliğini vurguladı. Samsun'da düzenlenen "Tanıdan Müdahaleye Otizm" sempozyumunun bu işbirliğinin güzel bir örneği olduğunu belirtti.
Otizm ve Toplum: Birlikte Yaşamak
Otizm, sadece bireyi değil, tüm aileyi ve toplumu etkileyen bir durumdur. Prof. Dr. Özkan'ın belirttiği gibi, Türkiye'de yaklaşık 2 milyon otizmli birey olduğu tahmin edilmektedir. Her bir ailede ortalama 4 kişi olduğunu varsayarsak, yaklaşık 8 milyon kişi otizmden etkilenmektedir. Bu da toplumun önemli bir kesiminin otizmle doğrudan veya dolaylı olarak ilgili olduğu anlamına gelir.
Özkan şunları söyledi: "Dolayısıyla sınıflarımızda, çalıştığımız iş yerinde, toplumda, bindiğimiz otobüste, etrafımızda aslında 3 kişiden birinin otizmli olduğunu bilerek belki yaşama devam etmek uygun olacaktır." Bu farkındalıkla, otizmli bireylere karşı daha anlayışlı ve destekleyici olabilir, onların topluma entegrasyonunu kolaylaştırabiliriz.
Prof. Dr. Şerife Yücesoy Özkan'ın açıklamaları, Türkiye'deki otizm gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Otizm konusunda farkındalığı artırmak, erken teşhis ve doğru müdahale imkanlarını geliştirmek, otizmli bireylerin ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmak için hepimizin üzerine düşen sorumluluklar bulunmaktadır. Unutmayalım ki, otizm bir eksiklik değil, bir farklılıktır ve bu farklılığı anlamak, birlikte daha güzel bir gelecek inşa etmek için önemlidir.