Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, tartışma yaratan bir köşe yazısına imza attı. "Bildiriye bak! Kimi FETÖ gazetesinde, kimi tv’sinde, kimi avukatlığında!" başlığıyla yayınlanan yazıda, son dönemde gündeme gelen "adalet bildirisi"ne imza atan isimlere yönelik sert eleştirilerde bulundu. Karahasanoğlu, özellikle bildiride adı geçen Hüseyin Çelik'i hedef alarak dikkatleri üzerine çekti.

Karahasanoğlu'ndan Sert Eleştiriler

Ali Karahasanoğlu, yazısında Hüseyin Çelik'i şu sözlerle eleştirdi: "CHP’lilere açtığı tek bir dava yok ama Akit’e milyonluk davalarla düşünce özgürlüğü düşmanlığını ispatlıyor." Bu ifadeler, Çelik'in geçmişte Yeni Akit gazetesine açtığı davalara gönderme yaparak, yazarın eleştirilerinin temelini oluşturuyor. Karahasanoğlu, bu tür isimlerin sürekli kendilerini AK Parti kurucusu olarak tanıtıp, özgürlük maskesi altında hareket ettiklerini iddia etti.

Karahasanoğlu'nun yazısında dikkat çeken diğer noktalar ise şunlar oldu:

• Bildiriye imza atan bazı isimlerin FETÖ ile bağlantılı yayın organlarında geçmişte görev yaptıkları iddiası.
• Söz konusu isimlerin, AK Parti'ye yönelik eleştirilerinde "özgürlük" kavramını araç olarak kullandıkları eleştirisi.
• Hüseyin Çelik'in, Akit'e açtığı davalar üzerinden "düşünce özgürlüğü düşmanlığı" yaptığı suçlaması.

Adalet Bildirisi Tartışması

"Adalet bildirisi" olarak adlandırılan metin, son dönemde çeşitli platformlarda yayınlanmış ve kamuoyunda tartışmalara yol açmıştı. Bildiride, Türkiye'deki yargı sistemine yönelik eleştiriler ve adalet talepleri dile getirilmişti. Ancak, Ali Karahasanoğlu gibi bazı isimler, bildiriye imza atanların geçmişteki bağlantıları ve motivasyonları üzerinden eleştiriler yöneltiyor. Bu durum, "adalet" kavramının farklı kesimler tarafından nasıl yorumlandığına dair önemli bir tartışma zemini oluşturuyor.

Ali Karahasanoğlu'nun yazısı, Türkiye'deki siyasi ve ideolojik kutuplaşmanın bir yansıması olarak görülebilir. Yazarın sert eleştirileri ve suçlamaları, kamuoyunda farklı tepkilere neden olabilir. Özellikle FETÖ ile mücadele konusundaki hassasiyet, bu tür iddiaların daha da dikkat çekmesine yol açıyor. Yazının yankıları ve beraberinde getireceği tartışmalar, önümüzdeki günlerde de gündemde kalmaya devam edecek gibi görünüyor.