Gazze Aktivistleri Mısır'da Neler Yaşadı? Ersin Çelik Anlatıyor!
Gündem

Gazze Aktivistleri Mısır'da Neler Yaşadı? Ersin Çelik Anlatıyor!


18 June 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 18 June 2025

Gazeteci Ersin Çelik, Gazze'ye insani yardım götürmek amacıyla Mısır'a giden aktivistlerin yaşadıklarını çarpıcı bir şekilde aktardı. "Biz, bu insanlar buraya ölümü göze alarak geldik. Ancak ölmeye gelmedik" sözleriyle başlayan bu yolculuk, devletlerin ve diplomatik kararların ötesinde, Gazze'ye ulaşmak ve soykırımı durdurmak isteyen binlerce insanın umudunu ve kararlılığını gözler önüne seriyor. Çelik, bu zorlu süreçte karşılaşılan engelleri, aktivistlerin cesaretini ve Gazze'ye ulaşma çabalarını tüm detaylarıyla paylaşıyor.

Gazze'ye Küresel Yürüyüş: Umut ve Engellerle Dolu Bir Yolculuk

Avrupa'daki aktivistlerin öncülüğünde başlatılan ve Türkiye'den de yoğun katılımın olduğu "Global March To Gaza" (Gazze'ye Küresel Yürüyüş) için Mısır'ın başkenti Kahire'de binlerce insan bir araya geldi. Amaç, Tunus'tan yola çıkan kara konvoyu ve Akdeniz'de ilerleyen Madleen adlı gemiyle koordineli olarak Mısır üzerinden Gazze'ye ulaşmaktı. Ancak Mısır hükümetinin engellemeleri ve aktivistlere yönelik baskıları, bu umut dolu yolculuğu zorlu bir mücadeleye dönüştürdü.

Türkiye delegasyonu ile görüşerek hazırlıklarını tamamlayan Ersin Çelik, bu tamamen sivil ve gönüllü yapılanmanın bir parçası oldu. Herkes kendi imkanlarıyla Mısır'a giderek, Gazze'ye ulaşmanın yollarını arayacaktı. Planlanan takvim çerçevesinde Ariş ve Refah'a geçilerek, çöllerde ve sınır bölgelerinde çeşitli etkinlikler düzenlenmesi hedefleniyordu. Ancak Mısır'daki durumun belirsizliği ve güvenlik endişeleri, yolculuğun her aşamasında dikkatli olmayı gerektiriyordu.

Bu yolculukta herkesin kendi sorumluluğunu üstlenmesi esastı. Katılımcılar, Etik Sözleşme ve Katılımcı Onam Sözleşmeleri'ni imzalayarak, olası riskleri bildiklerini ve kurallara uyacaklarını beyan ettiler. Amaç, 600 gündür soykırım altında olan Gazze'deki ağır duruma dikkat çekmek ve insani yardım ulaştırmaktı. Ersin Çelik, yürüyüşün nasıl olacağına dair sorulara "Allah Kerim" diyerek, belirsizliğe rağmen umudunu koruduğunu ifade etti.

Mısır'daki Engellemeler ve Aktivistlerin Direnişi

Türkiye'den gidişler başlarken, Mısır devletinin yürüyüşe izin vermediği ve engel olacağı yönündeki işaretler belirginleşmeye başladı. Kahire Uluslararası Havalimanı'ndan gelen deport, gözaltı ve bekletme haberleri, Mısır'a girişin ne denli zorlu olacağını gösteriyordu. Mısır polisi, Türkiye'den gelen uçakları ablukaya alarak, yürüyüşle ilgisi olmayan turistleri bile sınır dışı ediyordu. Bu durum karşısında aktivistler, stratejilerini değiştirerek, kamp malzemeleri götürmekten vazgeçip, turistik otellerde konaklamaya ve ucu açık dönüş biletleri almaya karar verdiler.

Ersin Çelik de Piramitler bölgesinde bir otele rezervasyon yaptırarak, Mısır polisini turist olduğuna ikna etmeye çalıştı. Havaalanında yaşanan gergin anların ardından, şans eseri ülkeye giriş yapmayı başardı. Ancak bu sadece başlangıçtı. Kahire'deki otellerde kalan birçok aktivistin gözaltına alınması ve sınır dışı edilmesi, durumun ciddiyetini bir kez daha ortaya koydu. Aktivistler, sürekli değişen hareket saatleri, silinen Whatsapp grupları ve telefonlardan konum bildirmenin riskli olması gibi birçok zorlukla mücadele etmek zorunda kaldılar.

Nihayet cuma günü, namazdan sonra yola çıkma kararı alındı. Kahire'ye uzak oldukları için taksi ile İsmailiye'ye gitmeye karar verdiler. Taksici, güzergahta önlemler alındığını ve taksicilerin o yola gitmeye çekindiğini söyleyerek daha fazla ücret istedi. Pazarlık yapmadan kabul ettiler. Amaçları, bir an önce diğer aktivistlerle buluşmak ve Gazze'ye doğru yürüyüşe başlamaktı.

Sonuç: Umut ve Kararlılıkla Devam Eden Mücadele

Ersin Çelik'in anlattığı bu olaylar, Gazze'ye yardım ulaştırmak isteyen aktivistlerin karşılaştığı zorlukları ve engellemeleri gözler önüne seriyor. Mısır'daki baskılara rağmen, aktivistlerin umut ve kararlılıkla mücadeleye devam etmesi, Gazze'ye olan desteğin ne denli güçlü olduğunu gösteriyor. Bu yolculuk, sadece insani yardım ulaştırmakla kalmayıp, aynı zamanda dünya kamuoyunun dikkatini Gazze'deki duruma çekmek ve soykırımı durdurmak için önemli bir adım niteliği taşıyor. Gazze'ye giden yolların açılması ve insani yardımların kesintisiz bir şekilde ulaştırılması için verilen mücadele, tüm engellemelere rağmen devam edecektir.