Trump'tan Karayip Saldırıları Açıklaması! Kongre Onayı Gerekli mi?
Gündem

Trump'tan Karayip Saldırıları Açıklaması! Kongre Onayı Gerekli mi?


03 November 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 03 November 2025

Trump yönetiminin Karayip Denizi ve Pasifik Okyanusu'nda gerçekleştirdiği uyuşturucu operasyonları, siyasi arenada büyük bir tartışma başlattı. ABD yönetimi, bu saldırıların 1973 Savaş Yetkileri Kararnamesi kapsamına girmediğini ve dolayısıyla Kongre onayına ihtiyaç olmadığını savunuyor. Peki, bu durumun yasal dayanağı ne ve Kongre'nin tepkisi nasıl?

Karayip Operasyonları: Savaş mı, Değil mi?

Trump yönetiminden üst düzey bir yetkilinin The Wall Street Journal'a yaptığı açıklamaya göre, Karayip ve Pasifik'teki uyuşturucu taşıdığı iddia edilen teknelere yönelik saldırılar, "savaş durumu" olarak değerlendirilmiyor. Bu nedenle, yönetime göre Kongre'den herhangi bir onay alınmasına gerek yok. Ancak, bu durum Kongre'de farklı görüşlerin ortaya çıkmasına neden oluyor.

1973 Savaş Yetkileri Kararnamesi, ABD Başkanı'nın Kongre tarafından onaylanmayan askeri eylemleri 60 gün içinde sonlandırmasını öngörüyor. Trump yönetimi ise söz konusu operasyonları bu kararnamenin dışında tutarak, yetkilerini kullanmaya devam ediyor. Trump, daha önce uyuşturucu kartellerine yönelik saldırılar için Kongre'den savaş ilanı talep etmeyi düşünmediğini belirtmiş ve "Ülkemize uyuşturucu getiren insanları öldüreceğiz" şeklinde net bir ifade kullanmıştı.

Kongre'nin Tepkisi ve Girişimler

Kongre'deki bazı senatörler, Trump'ın Karayipler'deki askeri gücünü Kongre onayı olmadan kullanmasını kısıtlamaya yönelik adımlar atmıştı. Demokrat senatörler Tim Kaine ve Adam Schiff tarafından sunulan bir karar tasarısı, Senato'da oylamayla reddedilmişti. Bu durum, Kongre içinde bu konuda bir fikir birliği olmadığını gösteriyor.

Trump'ın Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele gerekçesiyle ordunun daha etkin kullanılmasını talep etmesi, bölgedeki hareketliliği artırmıştı. ABD, ağustos sonunda Venezuela açıklarına denizaltı ve savaş gemilerinden oluşan bir deniz gücü göndermişti. Dönemin Savunma Bakanı Pete Hegseth, ordunun Venezuela'da operasyonlara hazır olduğunu belirtmişti. Bu gelişmeler, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun 4,5 milyon milis gücünü seferber etmesine ve herhangi bir saldırıyı püskürtmeye hazır olduğunu açıklamasına yol açmıştı.

  • ABD'nin Karayip Denizi'ndeki askeri varlığı
  • Kongre'nin yetki sınırları
  • Uluslararası hukuk tartışmaları

Uluslararası Alanda Yankıları

ABD'nin Venezuela açıklarında bazı tekneleri "uyuşturucu kaçakçılığı" gerekçesiyle hedef almaya devam etmesi, Venezuela yönetimi ve uluslararası kamuoyunda eleştirilere neden oldu. Eleştiriler, yapılan saldırıların uluslararası hukuka aykırı olduğu yönünde yoğunlaştı. Bu durum, ABD'nin bölgedeki imajını zedelerken, uluslararası ilişkilerde de gerginliğe yol açtı.

Sonuç olarak, Trump yönetiminin Karayip ve Pasifik'teki uyuşturucu operasyonları, hem iç politikada hem de uluslararası arenada büyük tartışmalara yol açmıştır. Kongre'nin bu konudaki tutumu ve uluslararası tepkiler, gelecekteki politikaların şekillenmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Bu gelişmelerin yakından takip edilmesi, bölgedeki dengelerin anlaşılması açısından kritik öneme sahiptir.