CHP Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu protestoları sonrası tutuklanan üniversite öğrencisi Eren Üner, gözaltında polis şiddetine maruz kaldığını belirterek suç duyurusunda bulundu. Sosyal medyada büyük yankı uyandıran bu iddia, Türkiye gündemine bomba gibi düştü. Üner, yaşadığı kötü muameleyi anlatmasına rağmen hiçbir yetkilinin kendisiyle iletişime geçmediğini söyledi.
Gözaltında Şiddet İddiası ve Suç Duyurusu
Tarih bölümü öğrencisi Eren Üner, İmamoğlu protestoları sırasında gözaltına alınan kişilerin görüntülerinin bazı polis memurları tarafından sosyal medyada paylaşılması üzerine harekete geçti. Bu durumu kendi X hesabına taşıyan Üner, polis memurlarının şikayeti üzerine soruşturma geçirdi ve gözaltına alındı. Gözaltı sürecinde yaşadıklarını sosyal medya hesabından paylaşan Üner, işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını iddia etti. Tahliyesinin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Üner, İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memurları hakkında "işkence", "kasten yaralama", "tehdit", "hakaret" ve "görevi kötüye kullanma" suçlamalarında bulundu. Avukatları aracılığıyla sunulan dilekçede, Üner'in gözaltına alındıktan sonra bir odada saatlerce darbedildiği, fiziksel şiddet ve işkenceye maruz kaldığı belirtildi. Ayrıca Üner ve ailesinin ölümle tehdit edildiği, hakaret ve küfürlere uğradığı da iddia edildi.
Avukatın İddialara Yanıtı
Dilekçede dikkat çeken bir diğer nokta ise, Üner darp edilirken olay yerinde bulunan avukat İ.G'nin müdahale etmeyip, polislere "O kadar dövmeyin, az dövün" şeklinde bir ifade kullandığı iddiası oldu. Bu durum, avukatın tarafsızlığı ve etik davranışları konusunda soru işaretleri yarattı. Dilekçede Üner'in vücudundaki darp izlerine rağmen, hastanede tehdit edildiği ve darp cebir raporu alınmasının engellendiği de belirtildi.
Dilekçede yer alan diğer önemli iddialar ise şöyle sıralandı:
- Üner'in adliyeye sevk edilirken darp cebir raporu alınmasının engellenmesi
- Cezaevi görevlilerinin Üner'in vücudundaki darp izlerini fark etmesi
- Polis memurlarının cezaevi görevlileriyle tartışması
- Üner'in Haseki Hastanesi'nde tomografisinin çekilmesi ve darp cebir raporu alınması
- Cezaevi hekiminin muayenesinde darp izlerinin tespit edilmesi
Sonuç
Eren Üner'in yaşadığı bu olay, Türkiye'de gözaltı süreçlerindeki insan hakları ihlalleri konusunu bir kez daha gündeme getirdi. Üner'in suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmanın nasıl sonuçlanacağı ve iddiaların ne kadarının doğru olduğu merakla bekleniyor. Bu tür olayların yaşanmaması için gözaltı süreçlerinin daha şeffaf ve denetlenebilir olması gerektiği bir kez daha vurgulanıyor. İşkence ve kötü muamele iddialarının titizlikle soruşturulması ve sorumluların cezalandırılması, hukuk devletinin gerekliliklerinden biridir.