Yerli ve Milli Parti (YMP) Genel Başkanı Teoman Mutlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yapılan saldırıyı sert bir dille kınadı. Mutlu, saldırının Türkiye'nin huzuruna ve demokrasisine yönelik bir darbe olduğunu vurguladı.

Mutlu'dan Kınama Mesajı

YMP Genel Başkanı Teoman Mutlu, partisinin 1. Olağan Ankara İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Özgür Özel'e yönelik saldırıyı lanetlediğini belirtti. Mutlu, "CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'e yapılan haince ve kahpece olan şiddetli olayı gerçekten huzurlarınızda lanetliyorum ve kınıyorum. Çok şükür sağlığında bir tehlike olmadığını öğrenmiş bulunuyoruz," dedi.

Mutlu, bu tür saldırıların siyasi gerginliği körüklediğini ve toplumda ayrışmaya neden olduğunu ifade ederek, siyasetçileri daha dikkatli bir dil kullanmaya çağırdı. Ayrıca, CHP camiasına geçmiş olsun dileklerini iletti.

Genel Af Çağrısı

Konuşmasında genel af konusuna da değinen Mutlu, hükümete seslenerek, "Terörsüz Türkiye" için genel af çıkarılması gerektiğini savundu. Pandemi döneminde yapılan hatalı yargılamaların ve adaletsiz kararların düzeltilmesi için genel affın bir fırsat olduğunu belirtti. Mutlu, sicil affı ve ehliyet affı gibi düzenlemelerin de ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Mutlu, genel af ile ilgili şunları söyledi:

• Türkiye'nin sayaçlarının sıfırlanması gerekiyor.
• Pandemi döneminde hatalı yargılamalar oldu.
• Adaletsiz kararlar düzeltilmeli.

Parlamenter Sistem Vurgusu

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'ye uygun olmadığını savunan Mutlu, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri dönülmesi gerektiğini ifade etti. Mevcut sistemde denetleme, denge ve sorumluluk mekanizmalarının işlemediğini belirten Mutlu, tüm partileri yeni bir anayasa hazırlamak için uzlaşmaya çağırdı. "Gelin yeniden güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönelim. Eksiklerimizi varsa birlikte giderelim. Gerekirse yeni bir anayasa hazırlayalım," dedi.

Teoman Mutlu'nun Özgür Özel'e yönelik saldırıyı kınaması ve genel af çağrısı, siyasi arenada yankı uyandırdı. Mutlu'nun parlamenter sistem vurgusu ise, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bu açıklamalar, yaklaşan seçimler öncesinde siyasi partiler arasındaki rekabetin daha da artacağının sinyallerini veriyor.